 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8745
Karar No : 1997/8973
Tarih : 03.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, davalının kiracısı bulunduğu 5 adet dükkana ait kiraları sözlü akdin başlangıcı olan 20.4.1992 tarihinden beri ödemediğini, iki kez icra takibi yapıldığı halde kiraların ödenmeyip davalının itirazı üzerine takiplerin durduğunu belirterek icraya yapılan itirazların iptali ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kiralananda 1992'den değil, 20.4.1993 tarihinden beri kiracı olduğunu ancak davacıya hiç borcu bulunmadığını, 1997 sonuna kadarki kiraları peşin ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Temerrüt nedenine dayanan tahliye davasında, borçlu olduğu iddia edilen kiracıya borcun ödenmesi için 30 günlük ödeme süresi tanıyan ve bu süre içerisinde borcun ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesinin isteneceğinin bildirildiği ihtarnamenin tebliğ edilmiş olması gereklidir. İcra takibi yapılarak borçluya tebliğ edilen ödeme emri de ihtarname hükmündedir. Ancak asıl gerek icra takibine gerekse davaya dayanak olan icra takip talepnamesinde borçla ilgili açıklamalar yanında takip yollarından hangisine başvurulacağının da açıkça belirtilmiş olması zorunludur. Bu davada davacı borçlu kiracı hakkında 5.11.1996 ve 11.4.1997 tarihli takip taleplerinde borç miktarlarını bildirmekle birlikte sadece haciz yolu ile takip yapılacağını bildirmiştir. Tahliye isteğinde bulunmamıştır. Talepnamede bulunmayan tahliye isteğinin ödeme emrinde yer alması bu eksikliği ortadan kaldırmaz. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.