Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8285
Karar No : 1997/8604
Tarih : 27.10.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Şuf'a davasına dair karar Davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Dava 512, 531, 948, 988, 1107, 1109, 1112, 1115, 1116, 1118 ve 1141 sayılı taşınmazlarda şufalı payların iptali ile tescili istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davacı şufalı payların ilişkin olduğu taşınmazlarda paydaş olduğunu paydaşlardan Hatun Bayram'ın 16.5.1991 tarihinde davalıya pay sattığnıı belirterek şufalı payların iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı davacının satıştan haberinin olduğunu davasını bir aylık yasal sükutu hak süresinde açmadığını davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu taşınmazlardan 512, 531, 1107, 1109 sayılı parsellerde davacının paydaşlığı bulunmamaktadır.
Taşınmaz mülkiyetinin kanundan doğan takyitlerinden biri de şufa hakkıdır. Kanuni şufa hakkı yenilik doğuran üçüncü bir haktır. Paydaşa bir payın 3. kişiye satılması durumunda o pay alıcıya neye mal olmuşsa belirli süre içinde satın alma yetkisi verir.
Yukarıda bahsi geçen parsellerde davacının payı bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde paydaş olduğundan bahisle bu davayı açtığına göre payın murisinden intikal edip etmediği hususu araştırılarak paydaş olduğu tesbit edildikten sonra karar vermek gerekirken bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş davacının bu parsellerde paydaşlığı tesbit edildiği takdirde davalı hak düşürücü süre ve hibe savunmasını kanıtlayamadığından şimdiki gibi tüm parseller hakkında şufalı payla iptali ile tesciline karar verilmesi aksi halde bu parseller hakkında açılan davanın reddi, diğer parseller yönünden satış bedeli ve masraflarının ayrı ayrı hesap edilerek sadece onlar yönünden tescili kararı verilmesi gerekirken bundan zuhul olunması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini