 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8238
Karar No : 1997/8525
Tarih : 23.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 1.4.1996'dan geçerli olarak kira tesbit kararı verildiğini 9 aylık kira farkı için icra takibi yapılıp davalının temerrüde düştüğünden bahisle kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı takipte istenen kira farklarının fazla hesaplandığını stopaj v.s kesildikten sonra 45.675.000.-TL borcu bulunduğunu bu borcun 42.500.000.- lirasını icraya süresinde yatırıp bakiyesi içinde davacı taraftan kira tesbit davası nedeniyle alacaklı olup icraya koydukları miktara karşı davacının takas mahsup beyanı üzerine tetkik merciince takasın kabulüne karar verilmiş olmakla kira borcu kalmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme davalının kira farkları olan 42.500.000.- lirayı yasal 30 günlük süre içerisinde yatırdığını bakiye 3.175.000.- TL kalıp bu miktara karşı davalının davacı aleyhine yürüttüğü icra takibinde davacının takas beyanının davalıya 10.3.1997 tarihinde ulaşması üzerine takasın tamamlandığını bu günün icrada ödemeninde son günü olması nedeniyle temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini kabul edip davayı reddetmiştir.
Davacı kira farkları ile ilgili icra takip talebinde ayrıca icra takip vekalet ücreti ve kira farklarının muaccel olduğu 29.1.1997 tarihinden itibaren yasal faizde talep ettiğine göre davalı tarafın borcunun hesabında bu taleplerde nazara alınmadan davalının kira tesbit davasındaki ücreti vekalet alacağının sadece kira borcundan mahsup edilerek red kararı verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş davalının icraya 30 günlük süre içerisinde yatırdığı paranın takip konusu kira alacağından mahsubundan sonra bakiye kira borcu ve diğer takip konusu borçlar hesap edilerek mahsubun buna göre yapılmasından ibaretken bundan zuhul olunarak yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.