 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8029
Karar No : 1997/8345
Tarih : 20.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar Davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava konusu kiralananın 1.1.1994 başlangıç tarihli bir yıl süreli sözlü akid ile davalıya iraya verildiğini davacının kirada otururken tahliye edildiğini kiralanan ile aynı binada giriş katta küçük bir daireye taşındığını, bu daireye taşınmadan önce davalıya teklif edip kendisinin kiralanana geçmek istediğini fakat davalının kabul etmediğini, süresinde açtığı işbu davayla davalının tahliyesini talep etmiştir.
Davalı ise taşınmazı davacının murisi Kadir Durgunsu'dan kiraladığını, Kadir Durgunsu'nun ölümünden sonra 1.1.1996 tarihinden itibaren kirayı davacı Niyazi Arslan'a ödediğini davacının aynı apartmanda ve karşı apartmanda kiralanan ile eşdeğerde iki dairesi boşalmasına rağmen bu dairelere taşınmadığını ihtiyacın samimi olmadığını savunmuştur. Kiralayan Kadir Durgunsu'nun ölmünden sonra terekesinin taksim edildiği kiralananın davacıya isabet ettiği anlaşılmış, davalıda kira paralarını ödemekle davacının kiralayan olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle davanın açılmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Dinlenen davalı tanıkları davacının aynı apartmanda 18 nolu dairenin ve kiralananın bulunduğu binanın karşısında davacıya intikal eden bir dairenin boşalmasına rağmen davacının bu dairelere taşınmadığını açıklamışlardır. Davacı hernekadar halen oturduğu daireyi davalıya teklif etmişsede, boşalıp kiraya verilen iki daireyi teklif etmemiştir. Kiralananla eşdeğerdeki daireler boşaldığında ihtiyaca tahsis edilmeyip kiraya verilmesi ihtiyacın samimi olmadığını gösterir.
Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle tahliye kararı verilmemsi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. madesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 20.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.