 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8025
Karar No : 1997/8341
Tarih : 20.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının 1996 yılı Aralık ayı ve 1997 yılı ocak ayı kira bedellerinin 8.1.1997 tarihinde keşide edilen ve 11.1.1997 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen süresinde ödemeyerek temerrüde düştüğünü, kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili davacının 1996 ayı Aralık ayı kira bedelini elden teslim alarak 7.12.1996 tarihli belgeyi verdiğini, 1997 yılı Ocak ayı kira bedelinin ise konutta ödemeli gönderildiğini davacının kabul etmemesi üzerine mahkemece belirlenen ödeme yerine yatırdığını davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki 1.1.1995 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine göre kira paralarının heray peşin ve elden ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede artış şartı olmamasına rağmen davalı 1.1.1996 tarihinden başlayan kira yılında aylık kirayı 5.000.000.- TL olarak ödediğini kabul etmiştir. İhtara konu 1997 yılı Ocak ayı kirasının ihtarın tebliğinden sonra 30 gün içinde 13.1.1997 tarihinde konutta ödemeli olarak davacıya gönderildiği davacının kabul etmemesi üzerine İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.2.1997 gün 1997/197-194 D.iş esas, karar sayılı dosyasıyla belirlenen banka şubesine 5.3.1997 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır. Kira bedeli süresinde konutta ödemeli gönderilmiş olmakla Ocak ayı yönünden ödemenin süresi içerisinde yapıldığının kabulünde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İhtilaf 1996 yılı Aralık ayı kira bedeli karşılığı verilen makbuz ile ödemenin yapıldığının kabul edilmesi noktasında toplanmaktadır. Davacı vekili yargılama sırasında bu belgenin HUMK.nun 297. maddesine uygun tanzim edilmediğini ve kabul edilemeyeceğini belirtmiş, mahkemece tutanak altındaki imzanın davacı tarafından inkar edilmediği geçerli olduğu kabul edilmiştir. 7.12.1996 tanzim tarihli ve 7.12.1996 tarihine kadar kiraların tam olarak alındığı belirtilen belgede davacı Lütfüye Köksal'ın mühürü bulunmaktadır. Davacı vekili davacının okur yazar olmadığını bildirmiştir. HUMK.nun 297. maddesinin 2. cümlesi "Bundan başka imza vaz'ına muktedir olamayan veya yazı bilmeyen şahsın heyeti ihtiyariye ve mahallince maruf iki şahıs tarafından tasdik edilmiş ve el ile yapılmış bir işaret veya mühür istimal etmesi caizdir" şeklindedir. Bu durumda davalı tarafından sunulan 7.12.1996 tarihli belgenin HUMK.nun 297. maddesine uygun tanzim edildiğinin kabulü doğru değildir. Bu durumdatemerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hükmün bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.