 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8017
Karar No : 1997/8335
Tarih : 20.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava itirazın iptali, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve birikmiş 38.212.500- lira kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali takibin tahliye ve birikmiş 49.549.500 Tl. üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira bedelleri için kiralayana bono verilmişse, tarafların anlaşmasıyle kira alacağının tahsili ticari senede bağlanmış demektir. Hal böyle olunca ticari senetlerin tahsiline ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Ticari senetlerin ciro kabiliyeti olduğundan kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesi icabeder. Bu senet bankaya tahsile verilmişse gönderilen ihbarla senedin ödeme yeri borçlu tarafından biliniyor demektir. İhbara rağmen ödenmemesi halinde iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapılıp buna ilişkin ihtarlar gönderilebilir. Senet tahsile verilmeyip alacaklının elinde tutuluyorsa, alacaklının borçlunun ayağına gidip senedi verip karşılığını alması gerektiğinden bu yola gitmeden doğrudan doğruya ihtar göndererek iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapması mümkün değildir.
Olayımızda: Davacı vekili davalının 1.5.1994 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesiyle kiralananda kiracı olduğunu, 1.5.1996 tarihinde başlayan kira yılında aylık kiranın 7.593.750-Tl. olup ödenmeyen 1996 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ayları kira bedelleri toplamı 45.462.500-Tl. nin ödenmesi için 21.10.1996 tarihinde icra takibi başlattıklarını, ihtarlı ödeme emrinin 31.10.1996 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve kira alacağının tamamının ödenmediğini ileri sürmüştür.Davalı ise 1.5.1996 tarihinden itibaren davacıyla anlaşarak kira süresinin 3 yıl uzatıldığını ve karşılığı olarak 12 adet bono verildiğini savunmuştur. Davacı vekili de 5.6.1997 günlü oturumda 1996 yılının 1. ayından 12. ayına kadar olan kira bedellerinin karşılığı olarak davalıdan herbiri 7.593.500-Tl. bedelli 12 adet bono alındığını bunlardan vadesi 1996 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan tarihli olanların icraya konulup tahsil edildiğini ve kalan 8 adet senedin hala davacıda olduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda aylık kira bedeli ihtilaflı dahi olsa davalı tarafından takibe konu aylar kira bedeli karşılığı davacıya bono verildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılması gerekirken doğrudan icra takibine başlanarak kira alacağının senetlerden ayrı tahsili yoluna gidilmesi mümkün olunduğu halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.