 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7961
Karar No : 1997/8286
Tarih : 20.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
İşyerine ilişkin tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte, hiç olmazsa çalışılan yerle eşdeğer vasıfta bulunması gerekir. Eşdeğerlik halinde mülkiyet hakkının üstünlüğü nazara alınarak aynı işin kiralananda yapılmasında ihtiyaçlının tercihi esas alınır. Tehdit ve üstünlük koşullarından birinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. İkisinin birarada bulunması gerekmez.
Tahliye tehdidinin varlığı ileri sürülmemişse mahkemece bu cihet re'sen araştırılamaz. Çünkü mahkemenin, ileri sürülmeyen bir husus hakkında inceleme yapması mümkün değildir. Ancak açıkça kiralananın üstün vasıfta olduğu belirtilmese dahi ihtiyaç iddiasının içinde bu isteğin varlığını kabul etmek gerekir. Üstünlük vasfı uzman bilirkişi aracılığı ile halen ihtiyaçlının çalıştığı yer ile kiralananda keşif yapılarak yapılacak iş yönünden her iki işyerinin kıyaslaması suretiyle saptanır.
Olayımızda: Davacı kirada kırtasiye işi yaptığını aynı işi kiralananda yapmak için satın aldığını ileri sürerek eski malikin yapmış olduğu sözleşmeye dayanarak, süresinde açmış olduğu işbu davayla taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davacının tahliye tehdidi altında olduğunu kabul ederek kiralananın tahliyesine karar vermiştir. Davacı dava dilekçesinde tahliye tehdidi altında olduğunu ileri sürmemişse de mahkeme tanık beyanlarında davacının tahliye tehdidi altında olduğunu kabul etmiştir.
Davacı iddiasını kanıtlama yönünden iki tanık dinletmiştir. Dinlenen tanıklardan Hamit Avca adem-i malumat beyan etmiş, diğer tanık Zeynel Kaymaz davacının tahliye tehdidi altında bulunduğunu davacıdan duyduğunu beyan etmiştir. Tanıkların bu beyanına göre davacının tahliye tehdidi altında bulunduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde üstünlük yönünden kiralananla davacının kirada faaliyet gösterdiği yerde mukayeseli keşif yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken noksan inceleme ile yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 20.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.