 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7899
Karar No : 1997/8189
Tarih : 16.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B.K.nun 262. maddesi uyarınca aktin feshine ilişkin tahliye isteği 6570 Sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca hem Borçlar Kanunu hemde 6570 sayılı Yasa kapsamına giren ve bu yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davalarına konu yerler için uygulanır. Bu maddenin tatbiki için aktin süresiz hale dönüşmesi icabeder. Süresiz akitlerde 6 aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir, daha sonraki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. B.K.kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur. 6570 sayılı yasa kapsamına giren ve süresiz akde konu teşkil eden bu yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasına konu olan yerler için ise B.K.nun 262. maddesindeki feshi ihbar sadece dava süresi için önem taşır. Süre yönünden ihbar koşulu yerine getirilmişse anılan yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan dava sebebinin ayrıca ispat edilmesi şarttır.
Olayımızda: Dosya içinde mevcut Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesinin 993/71 esas sayılı dosyasında önceki maliklerle davalı arasındaki kira sözleşmesinin 1.3.1956 tarihli sözlü ve süresiz olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava esasen sözleşmeye dayanılarak 5.3.1997 tarihinde açılmıştır. İhtarname 26.12.1996 tebliğ tarihli olup akdin sona erdiği tarihe nazaran son 6 aylık dönem itibariyle 3 ay öncesini kapsamamaktadır. Davanın süre yönünden reddine karar verilmek gerekirken esastan reddedilmesi doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılamaya gerek bulunmadığından neticesi doğru olan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanması icabetmiştir.
SONUÇ : Sonucu doğru olan hükmün yukarıda yazılı gerekçe ile ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 16.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.