 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7773
Karar No : 1997/8075
Tarih : 14.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
MUHTESAT
ORANLI DAĞILIM
KARAR ÖZETİ : Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde aidiyeti ihtilafsız olan muhtesat varsa, arz ve muhtesat değerlerine göre oran kurulup, satış bedeli bu oran esas alınarak dağıtılmalıdır.
(743 s. MK. m. 627-628)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava iki parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, taşınmazların taksimlerinin mümkün olmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüzü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri takdir ettirilir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır. Bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhtesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında da bulunan bu yüzde nisbetler gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine veya payları nisbetinde sahiplerine arza isabet eden kısmında payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Muhtesatın arzın paydaşlarına değil de 3. şahsa aidiyetinin anlaşılması halinde bu şahsın muhtesat nedeniyle davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir.
Olayımızda: Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmazlardan hangisi üzerinde kaldığı anlaşılamayan bilirkişinin krokisinde O ve D harfi ile gösterdiği binaların davalı Meryem'e ait olduğu hususu ihtilafsızdır. Ancak bu binaların hangi taşınmaz üzerinde kaldığı bilirkişi raporunda belirtilmediği gibi inşaat mühendisi olan bilirkişi ise muhtesatın ve arzın ayrı ayrı değerlerini takdir etmemiş. İnşaatta yapılan işin değerini belirtmekle yetinmiştir. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere, belirtilen muhtesatlar için oran kurulup, satış bedelinden muhtesata isabet eden yüzde miktarının muhtesat sahibine, arsaya isabet eden yüzde miktarının payları oranında taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda C ve D harfi ile gösterilen bina bedellerinin davalı Meryem'e arsa bedellerinin davacı ve davalı arasında hisseleri oranında paylaştırılması suretiyle ortaklığın giderilmesi şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde karar oluşturulması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.