 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7726
Karar No : 1997/8023
Tarih : 14.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve ödenmeyen kira bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece tahliye davasının reddine, alacak isteğinin kabulüne karar verilmiş ve hüküm red kararına ilişkin olarak davacı tarafça temyiz olunmuştur.
B.K.260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi bu sonuçsuz kalırsa şartlara haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödemede geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
OLAYIMIZDA: Taraflar arasında 1.1.1993 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli olarak yapılan sözleşmede kademeli olarak bu yılın kira parası ne kadar olduğu gösterilmiş olup ödemelerin aylık peşin olmasının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı davalının temerrüde düştüğünü iddia ederken ihtarname yerine ödeme yapılmadığından ve ayrıca icra takibine rağmen ödemede bulunulmadığından temerrüdün gerçekleştiği iddia olunmuştur. 7.8.1995 tarihinde tebliğ olunan ihtarnamede Mayıs, Haziran, Temmuz 1995 kira bedellerinin ödenmesi için davalıya 7 günlük süre tanınmış ise de, 28.8.1995 gününde keşide, 6.9.1995'de tebliğ olunan ihtarlı ödeme emrinde ödeme için 30 günlük süre tanındığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla ihtarlı ödeme emrinin yasal içerikli olduğu açıktır. Sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğu saptandığına ve ihtarlı ödeme emri yasal içerikli bulunduğuna göre eksik ödeme nedeniyle temerrüt olgusunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken icra takibi ve ihtarlı ödeme emrinin davanın dayanağı olduğu gözden kaçırılarak tahliye davasının reddedilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.