 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7660
Karar No : 1997/9685
Tarih : 18.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEMERRÜD NEDENİYLE TAHLİYE VE ALACAK
TEMERRÜD KOŞULLARI
MUACCELİYET ŞARTI
ÖZET : Taraflar arasındaki yıllık kira sözleşmesinin özel şartında, bir ayın kira bedeli süresinde ödenmediğinde,kalan aylar kirasının muaccel olacağı kararlaştırılmıştır. Dinlenen tanık anlatımlarına göre şubat ayı kirasının elden ödenmesi isteğinin kabul edilmemesi hali mevcut olmayıp; davalı süresinde usulüne uygun ödeme de yapmadığından tüm yılın kirası muaccel olmuştur. Yasal ihtara rağmen kiranın tamamı ödenmediğine göre kiralananın tahliyesine ve ödenmeyen kira bedelinin tahsiline karar verilmelidir.
(818s. BK. m. 260)
(YİBK, 11.3.1959 tarih ve 20/23 s.)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair kararın temyiz incelemesi süresi içinde istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, Şubat 1997 ayı kirasını gününde ödemeyen davalıya ihtarname keşide ettiklerini, sözleşmeye göre muaccel olan tüm kira bedellerini istediklerini ancak ihtarname ile sonuç alamadıklarını iddia ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini, 1.592.000.000 TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı, şubat 1997 ayı kirasını artırımlı olarak 1.2.1997 tarihinde davacının evinde ödemek İstediğini, davacının kabul etmemesi üzerine davacının banka hesabına yatırdığını daha sonra konutta teslimli PTT havalesi ile gönderdiğini en son tediye mahalli kararı alarak ödediğini, otuz günlük süreden önce Şubat 1997 ayı kirasını ödediği için diğer aylar kiralarının muaccel hale gelmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki 1.2.1996 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlarının 4. maddesinde kira paralarının her ayın birinde ödeneceği, özel 6. maddesinde herhangi bir aya ait kira bedeli ödenmediği takdirde bakiye tüm kira bedellerinin muaccel olacağı kararlaştırılmıştır. Bu kira yılında aylık kira parasının ne kadar olduğu yolunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı, Şubat 1997 ayı kira bedelinin sözleşmeye uygun biçimde o ayın l'inde ödenmek istendiğini ve fakat kabul edilmediğini tanık ifadeleri ile ispat edeceğini bildirmiş, davacı buna karşı çıkmamış hatta kendisi de bu konuda şahit dinleteceğini bildirmiştir. 11.3.1959 tarih ve 20/23 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre temerrüt ihtarnamesi üzerine kiracının ihtarnamedeki süre içerisinde, iki haklı ihtar iddiasında ihtarın tebliğinden önce kira parasının ödenmek istendiğinin kabul edilmediği vakalarının tanıkla ispatı mümkündür. Olayda temerrüt ihtarnamesi üzerine süresinde ödeme isteğinin kabul edilmediği ileri sürüldüğünden bu İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır. Ne var ki her iki taraf ihtarname tebliğinden önce ödeme isteği konusunda tanık dinlenmesine muvafakat ettiklerinden tanık dinlenmesinde bir usulsüzlük yoktur.
Dinlenen davalı tanıkları Şubat ayının ilk günü davalının isteği üzerine o ayın kira parasını davacıya elden ödemek için evine gittiklerini ve fakat o adreste davacının bulunmaması sebebiyle kira parasını ona veremediklerini ifade etmişlerdir. Bu itibarla o ay kira bedelinin elden ödeme isteğinin davacı tarafça kabul edilmemesi hali bulunmamaktadır. Davacı bulunamadığına göre kira parasının aynı gün ya da o günden sonraki ilk mesai günü olan pazartesi gününde konutta ödemeli şekilde PTT'ye verilmesi gerekirdi. Davalı bu şekilde usulüne uygun bir ödeme yapmadığına göre engeç 4 Şubat 1997 günü o kira yılının bitim aylarının kira bedelleri muaccel hale gelmiştir. İhtarname muacceliyetten sonra 14.2.1997 gününde keşide 20.2.1997 tarihinde tebliğ edildiğine, muaccel olan kira bedelinin tamamı ödenmediğine göre temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca temerrüt sebebine dayanan tahliye davasının kabulüne, o kira yılının ödenmeyen kira paralarının tahsiline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın reddedilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK. nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), davacı için takdir edilen 6.000.000 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.