 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7335
Karar No : 1997/8067
Tarih : 14.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Şuf'a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyeler gönderilmişti. Belli günde Davacı vekili gelmedi. Davacı asil Salih Şen geldi. Tebligat var. Davalı vekili Avukat Julide Işıl Bağatur geldi. Vekaletnamesini dosyaya ibraz etti. Hazır bulunanların şifai beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava iki parça taşınmazdaki şuf'alı payların iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, 12.10.1994 ve 25.10.1994 tarihlerinde 2087 ve 2088 parsel sayılı taşınmazlardaki 1225/2048 payın davalıya satışı nedeniyle, 1.11.1994 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile şuf'alı payların iptal ve davacı adına tescilini istemiştir. Davalı satın aldığı hisseler karşılığında 300 milyon lira ödediğini, değerin tesbiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılması tanık dinlenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, şuf'alı payların değerinin tesbiti yönünden yapılan ikinci keşifte tesbit edilen miktarın davacı tarafça depo edilmeyeceği belirtildiğinden davanın reddine karar vermiştir.
Şuf'alı paylar davalıya 12.10.1994 ve 25.10.1994 tarihlerinde 4.000.000. TL bedelle satılmıştır. Dava ise 1.11.1994 tarihinde bir aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Davalı tapudaki satış bedelinin düşük gösterildiğini, gerçekte bedelin daha fazla olduğunu savunamaz. Çünkü davalı satış akdinin taraflıdır. Taraf olan kimse yaptığı akdin doğru olmadığını ileri süremez. Hernekadar bir istisna olarak şuf'a davalarında davanın satıştan uzunca bir süre geçtikten sonra açılması halinde objektif olayların yarattığı değer artışları nazara alınarak yeniden bedel takdiri gerekirse de bu içtihadın somut olayda uygulama olanağı bulunmamaktadır. Zira dava satışı takip eden bir aylık süre içinde açılmıştır. Bu esaslar gözardı edilerek mahkemece yapılan birinci keşif sonucu şuf'alı payların değeri 126.335.000. TL olarak tesbit edilmişse de davacı vekili 25.3.1996 tarihinde oturumda bilirkişi raporunda belirtilen miktarı ödemeye hazır olduklarını beyan etmiş, aynı oturum verilen münasip süre içinde tapu harcı ile birlikte 126.527.000.TL yı depo etmiştir. Bu bedel üzerinden şuf'a hakkının tanınması gerekirken, yeniden keşif yapılarak değer tesbit ettirilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 14.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.