Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E:1997/6443
K:1997/7258
T:30.09.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KARAR
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunun yukarıda tarih ve numarası yazılı Şuf'a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyeler gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. Recai G... ve Davalı vekili Av. Adnan T... geldiler. Hazır bulunanların şifai bayanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava şufalı payın iptal ve tesciline ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazdan davalının pay satın alması üzerine şufa hakkının kullanılmasından sonra şufa hakkının tanınmasına dair karar dairemizin 18.06.1996 tarih 3/96/6052 sayılı kararı ile bozulmuştur. Mahkeme bu bozmaya uyularak orada belirtildiği şekilde tanıklar dinlenmiş ve keşif yapılmıştır. Bu delillerden şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda gerçekte bir paydaşlık yok iken 1970 yılında başlayan gecekondu yapımı ve buna göre belediyenin tahsisi sonucu kendilerine o gecekonduların yerine karşılık olmak üzere taşınmazdan pay verildiği davacının payının kendisi tarafından yapılan binanın yerine karşılık olduğu, davalının satıcılarının yapıp ve belli yer olarak kullanmakta oldukları ve pay satışı şeklinde olduğu keşifte dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı, atıcı ve diğer paydaşlar arasında önceden var olan ortaklığın kendi aralarında bulunmamakla beraber kendilerine belli bir yer tahsisi ile tapuda pay satışı şeklinde işlem yapıldığı açık seçik anlaşılmaktadır. Böylece davacının payının kendi kullanımındaki bina ve yerinde satıldığının kabulü gerekir. Buna rağmen tapuda pay satışı yapılmasından yararlanarak şufa hakkı kullanmakta davacının iyi niyetli olduğu kabul edilemez. Bu yüzden davanın reddine karar vermek gerekirken bütün paydaşlar arasında taksim yapılmadığı gerekçesi ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 6.000.000- tl. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.09.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini