 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1997/5799
K. 1997/6042
T. 2.7.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
AYNEN TAKSİMLE ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
TAVZİH KARARI
KARAR ÖZETİ : Kesin hüküm haline gelen ortaklığın aynen taksimle giderilmesi davasında, taksim krokisi ilgili parselin tapudaki fenni durumuna uygun düşmüyorsa, tavzih yoluyla düzeltilmesi istenebilir.
(1086 s. HUMK. m. 455)
(743 s. MK. m. 627, 628)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair tavzih kararı, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kesinleşmiş taksimen ortaklığın giderilmesi konu edilenlerden iki adet parselle ilgili taksim krokisinin infazının mümkün olmaması nedeniyle, bu iki parsel hakkındaki kararın ve krokisinin tavzih olunması istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ve bu karar tavzih isteyen davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Söke Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1988/952 esas, 1989/759 karar sayılı ve 7.9.1989 günlü olup 2.12.1989 tarihinde kesinleşmiş bulunan taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi kararına konu taşınmazlardan 892 ve 898 parsellerin hükme esas alınan taksim krokilerinin ilgili yönetmeliğe uygun olmadığı, yüzölçümün kontrolünün dahi yapılamadığı, bu nedenle tapuda infazının mümkün olmadığı iddia edilerek tavzih isteminde bulunulmuştur. Bu istek dilekçesi, diğer dava taraflarına tebliğ olunarak duruşma açılmış ve fakat o taraflar herhangi bir cevap vermediklerinden HUMK.nun 457. maddesi gereğince evrak üzerinde karar verilmiştir. Bu kararda tavzihin müphem konuları açıklamak ve varsa daktilo hatalarını düzeltmek gibi hallerde uygulanabileceği, olayda bu şartların bulunmadığı belirtilmiştir.
HUMK.nun 455 ve sonraki maddelerinde "hüküm müphem ve gayri vazıh olur veya mütenakıs fıkraları ihtiva ederse... iki taraftan her biri iphamın tavzihini ve tenakuzun defini isteyebilir" hükmüne yer verildiği gibi, ayrıca iki tarafın isim ve sıfat ve sonuç isteklerine ilişkin hatalar ile esas hükümdeki hesap hatalarının da tavzihinin mümkün olduğu kabul edilmiştir. Olayda, kesin hüküm haline gelen her iki parsele ilişkin taksim krokisinin ilgili parselin tapudaki fenni durumuna uygun düşmediği belirtildiğine göre, bu halin HUMK.nun 455. maddesindeki "gayri vazıh" ve "mütenakıs fıkra" kapsamında olduğunun kabulü icap eder. Bu itibarla, parsellere ait fenni krokinin ve hükme esas alınan ve taksimi gösteren keşif krokisinin uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde uygulanarak çelişmenin ne şekilde giderilebileceğinin saptanması, böylece infaza imkan verecek ve 'yeni hüküm mahiyeti oluşturmayacak biçimde gereken tavzih kararının verilmesi icap eder. Bundan zuhül olunarak yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 2.7.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.