 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/570
Karar No : 1997/707
Tarih : 03.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava işyeri ve konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı süre yönünden reddetmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz olunmuştur.
B.K.'nin 262. maddesi uyarınca aktin feshine ilişkin tahliye isteği 6570 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca hem Borçlar Kanunu, hem de 6570 sayılı yasa kapsamına giren ve bu yasanın 7/b, c,ç maddelerine dayanan tahliye davalarına konu yerler için uygulanır. Bu maddenin tatbiki için aktin süresiz hale dönüşmesi icabeder. Süresiz akitlerde 6 aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir, daha sonraki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. B.K. kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur. 6570 sayılı yasa kapsamına giren ve süresi akde konu olan yerler için ise B.K.'nin 262. maddesindeki feshi ihbar sadece dava süresi için önem taşır. Süre yönünden ihbar koşulu yerine getirilmişse anılan yasanın 7/b, c,ç maddelerine dayanan dava sebebinin ayrıca ispat edilmesi şarttır.
Olayımızda: Davacı, davalıya 12.3.1996 tarihinde tebliğ edilen ihtarla akdin Ağustos 1990 başlangıç tarihli olup, 1.8.1996'da sona ereceğini bildirmiş ve dava dilekçesinde akdin başlangıcının ihtardaki gibi açıklayıp süresiz olduğunu ifade etmiştir. Davalı ise akdin başlangıcının Ağustos ayı olmadığını ve 10 yıl süreli olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme süre yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı akdin başlangıcının Ağustos 1990 olup, süresiz olduğunu açıklamıştır. Mahkeme B.K. 262. maddesine uygun şekilde tebliğ edilen ihtarnameye göre davanın süresinde açıldığını, ancak davalının bildirdiği 10 yıllık sürenin aksinin davacı tarafça kanıtlanmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davalı tarafça, mahkemenin kararındaki B.K.262. maddesine göre davanın süresinde açıldığına dair gerekçe temyiz edilmediğinden bu husus kesinleşmiştir.
Bu durumda akdin başlangıcının Ağustos 1990 ve süresiz olduğunun kabulü gerekir. 12.3.1996'da tebliğ edilen ihtara göre 17.10.1996 tarihinde açılan dava süresindedir.
Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bundan zuhul olunarak yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.