 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5434
Karar No : 1997/5562
Tarih : 17.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B.K.nun 262. maddesi uyarınca aktin feshine ilişkin tahliye isteği 6570 sayılı kanunun 1. maddesi uyarınca hem Borçlar Kanunu hemde 6570 sayılı yasa kapsamına konu yerler için uygulanır. Bu maddenin dayanan tahliye davalarına konu yerler için uygulanır. Bu maddenin tatbiki için aktin süresiz hale dönüşmesi icabeder. Süresiz akitlerde 6 aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi o dönemin sonundada tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir, daha sonraki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. B.K. kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar kapsamına giren ve süresiz akde konu teşkil eden bu yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davasına konu olan yerler için ise B.K.nun 262. maddesindeki feshi ihbar sadece dava süresi için önem taşır. Süre yönünden ihbar koşulu yerine getirilmişse anılan yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan dava sebebinin ayrıca ispat edilmesi şarttır.
OLAYIMIZDA : Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 15.11.1993 başlangıç tarihli ve süresiz bulunduğu evvelce açılıp redle sonuçlanan dava dosyası ile de ihtilafsızdır. Bu durumda 15.11.1993 başlangıç tarihli ve süresiz olan ait nazara alındığında 18.11.1996 olan dava tarihinden önceki son altı aylık devrede üç ay öncesinden feshi ihbar yapılmadığından dava süresinde değildir. Süre yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.