 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1997/4653
K. 1997/4876
T. 26.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE
ÜRÜN (HASILAT) KİRASI
KARAR ÖZETİ : Taraflar arasındaki kira sözleşmesi, ürün (hasılat) kirasına ilişkin ise, davalıya gönderilen temerrüt ihtarında BK.nun 288. maddesi uyarınca 60 günlük ödeme süresinin tanınması gerekir.
(818 s. BK. m. 288)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı; 1.8.1995 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi, eki protokol ve işleticilik sözleşmeleri ile davalıya kiralanan yerin 1.8.1996 tarihinde başlayan ikinci yıl kira parasının eksik olarak ödendiğini, davalının kendisine tebliğ edilen temerrüt ihtarnamesine rağmen ödeme yapmadığını iddia ederek, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı; ortada temerrüt bulunmadığını, davacıya ödenmesi gereken net kira parasının eksiksiz ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu olan kiralanan "restoran, lokal, tenis kortu ve müştemilat alan" olarak belirtilmiş, aynı tarihli işleticilik sözleşmesi ile 1.8.1995 tarihli protokolde kiralananın tüm demirbaşlar ve tesisleri ile davalıya teslim olunduğu, amacın bunların işletilmesi olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla, taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, bu hasılat kirasındaki bedelin ihtara rağmen ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünü iddia etmiş ve 15.8.1996 keşide ve 17.8.1996 tebliğ tarihli ihtarnameye dayandığını belirtmiştir. Bu ihtarnamede davalıya ödeme için 30 günlük süre tanındığı görülmektedir. Ancak, kira sözleşmesi hasılat kirasına ilişkin olduğundan, BK.nun 288. maddesinde de yazılı 60 günlük sürenin tanınması zorunludur. İhtarnamede bu süre tanınmadığına göre temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Alacak talebi de bulunmamaktadır. Bu durumda, açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.5.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.