DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak dava duruşmalı işlerden olmadığından, duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

 

KARAR : Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.

Kiralanana ilişkin kira sözleşmesi davacıya bu yeri satan kişi ile davalının eşi arasında yapılmıştır. Davacı böylece davalının eşinin kullanmakta olduğu kiralanana ilişkin sözleşme sürerken, bu sözleşmenin kiralayanına halef olmuştur. Böylece kira sözleşmesinin kiralayananın davacı, kiracısının davalının eşi olduğunun kabulü zorunludur.

 

SONUÇ : Hal böyle iken, davacının davalı ile sözleşme yapmış olması, asıl ve ilk sözleşme ortadan kaldırılmadıkça, davalıya kiracılık sıfatı vermez. Dolayısıyla ondan alınan taahhütname neticeyi değiştirmez ve hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davalı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken taahhütnamenin geçerli olmadığından bahisle reddedilmesi doğru değil ise de, hükmün sonucu itibariyle doğru olması nedeniyle belirtilen gerekçeyle ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 24.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972