Dava şufalı payın iptali ile davacılar adına tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece davalıya yapıları intikalin hibe olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz olunmuştur.

Şufalı payın davalı Fuat'a 18.1.1996 tarihinde satılması üzerine 12.9.1995 tarihinde bu dava açılmıştır. O davalının süre itirazı olmamış ve şufalı payın ilk satıcısı Kudret' e iade olunduğu bildirilmiştir.

18.1.1996 tarihinde 100.000.000-TL. bedelle, davalı Fuat'a satış yapılmış olduğu ve aynı payın yine aynı bedelle ilk satıcı Kudret'e satış suretiyle iade edildiği dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılmaktadır. Bunun üzerine dava kendine tevcih olunan Kudret, cevap dilekçesinde tapudaki işlemlere uygun şekilde şufalı payı geri aldığını savunmakla yetinmiştir. Daha sonra kendine yapıları intikalin gerçekte hibe olduğunu savunmuş isede bu savunmanın ilk savunmanın genişletilmesi şeklinde olduğu ve esasen akdin tarafı olan son davalının akdin niteliğindeki muvazaa iddiasının dinlenemiyeceği nazara alınmalıdır. Bu itibarla yapılan son intikallerin hibe olduğu yolundaki kabulü hatalı olmuştur. Bu durumda şufa badelinin depo edildiği de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın reddi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 24.12.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972