 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/9929
Karar No : 1996/10192
Tarih : 11.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesi'nden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava iki haklı ihtar ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kabul kararı verilmiş ve hüküm davalı tarafça temyiz olunmuştur.
1- Bir kira yılı içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin bu davayı açabilmesi için önce kiracıya ihtar tebliğ ettirerek kira bedellerinin kendisine ödenmesini istemesi, ondan sonra ihtarları göndermesi gerekir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun mahkemece kendiliğinden nazara alınması icap eder.
Bu davanın 6570 sayılı yasanın 7/e maddesi ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca akdin hitamını izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. İhtarlar dava şartı olduğu için süre kesme niteliğine haiz değildir. Süre konusu kamu düzenine ilişkin olması sebeiyle re'sen gözetilmesi gerekir.
İhtarların bir kira yılı içinde muaccel hale gelmiş (istenebilir durumu almış) değişik ayların kirasına ilişkin olarak en az iki defa kiracıya tebliğ edilmesi haklılığı içinde ödemelerin ihtarların tebliğinden önce yapılmaması şarttır. Tebliğden sonra yapılan ödemelerin hukuki değeri yoktur. İhtarlar tebliğ ile hukuki sonuç doğuracağından ödemelerde tebliğ tarihinin esas alınması şarttır. Keşide tarihi sadece muacceliyet bakımından önem taşımaktadır. Zira muaccel olmayan (henüz ödenmesi gerekmeyen) kira parasının istenmesi mümkün değildir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
Olayımızda: Eski malikle davalı arasındaki kira sözleşmesi 1.10.1990 başlangıçlı ve 1 yıl sürelidir. Sözleşme 6570 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince seneden seneye yenilenerek dava açıldığı yıla nazaran 30.9.1994 tarihinde sona erdiğinden 19.12.1994 tarihinde iki haklı ihtar nedeniyle açılan tahliye davası süresinde değildir. Süre yönünden bu davanın reddi gerekirken mahkemece bu husus üzerinde durulmaması;
2- Temerrüt nedeniyle açılan davaya gelince:
B.K. 260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik ve kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi, bu sonuçsuz kalırsa şartlara haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi, ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususu mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icap eder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elde verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeleri olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda: Davacı 9.8.1994 tarihli takiple 4,5,6,7 ve 8. aylar kira parasının ödenmesini istemiştir. İhtarlı ödeme emri davalıya 13.8.1994 tarihinde tebliğ edilmiş, ödeme 5.9.1994 tarihinde icra dosyasına yatırılmıştır. Yine 11.11.1994 tarihli takiple 1994 yılı 9,10 ve 11. aylar kira parası istenmiştir. İhtarlı ödeme emri davalıya 15.1.1994 tarihinde tebliğ edilmiş, ödeme ise 8.12.1994 tarihinde icra dosyasına yapılmıştır. Her iki takip konusu aylar kirası 30 günlük yasal süre içerisinde ödendiğinden olayda temerrüt olgusu da gerçekleşmediğinden temerrüt nedeniyle açılan davanın da reddine karar vermek gerekirken kabul kararı verilmesi;
Usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.