 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1996/9037
K. 1996/11158
T. 3.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUFA BEDELİNDE MUVAZAA
BEDELİN DEPOSU
ÖNEL
KARAR ÖZETİ : Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamayan davacıya, tapudaki bedelle şufa hakkının tanınmasını isteyip istemediği sorulmalı ve istemesi halinde, tapu satış bedeliyle masraflar tutarını depo etmesi için uygun süre verilip, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
(743 s. MK. m. 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair kararın temyiz incelemesi, duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle; hazır bulunan şifai beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şufalı payın iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, özellikle bedelde muvazaa iddia olunurken gerçek bedelin ne kadar olduğu yolunda bir bildirim dahi olmamasına ve o iddianın kanıtlanamamış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı taraf, davalıya yapılan satışta belli olan bedelin muvazaalı olduğunu iddia etmişse de, bu iddiayı ispat edememiştir. Gerek dava dilekçesinde, gerekse yargılama aşamasında tapudaki bedel üzerinden hakkın kullanılmayacağına ilişkin herhangi bir açıklama dahi bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacı taraftan tapudaki bedelle şufa hakkının tanınmasının isteyip istemediği sorulmalıdır. Bilirkişi raporuna itiraz edilmiş olması o bedelle dahi yada tapudaki satış bedeli üzerinden şufa hakkının tanınmasının istenmediği anlamına gelmez. Bu itibarla tapuda belirli satış bedeli ile masraflar tutarıyla hakkın kullanılmasının istenmesi halinde bu miktarın uygun sürede depo ettirilmesi ve sonucuna göre karar vermek gerekirken bundan zuhûl olunması hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. bentde açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), 6.000.000.- TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.12.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.