 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/8608
Karar No : 1996/8981
Tarih : 14.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava yargılamanın iadesi suretiyle şuf'a hakkının kabulüne ilişkin hükmün değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istek kabul edilerek şuf'a suretiyle şuf'a davacısı adına tesciline karar verilen payın şuf'a davalısına iadesine karar verilmiş ve hüküm şuf'a davacısı tarafından temyiz olunmuştur.
5.10.1995 tarihli dairemiz kararıyla önceki hükmün bozulmasından sonra bozmaya uyularak yargılamanın iadesi isteğinin süresinde olduğu kabul edilmiş ve HUMK'nun 445/7. maddesi çerçevesinde şuf'a davalısına yapılan tebligatın şuf'a davacısının hilesi sebebiyle geçerli olmadığı kabul edilerek esasa ilişkin olarak yeniden yargılama yapılarak talebe uygun olarak karar vermiştir. O istek üzerine tespit edilmesi gereken husus şuf'a davacısı Fatma Benlioğlu'nun şuf'a davasını açması sırasında davalı A.E.'ye yapılacak tebligat için hile kullanıp kullanmadığı hususudur. Bu yönden yeniden tanıklar dinlenmiştir. Bu tanıkların birbirini doğrulayan ve tamamlayan beyanları şuf'a davacının ilk gösterdiği davalı adresinin gerçeğe uygun olmadığı asıl adresini bilmesi gerektiği yolundadır. Bu beyanlar kesin şekilde gerçek adresin bilinmesine rağmen o davacının hilesi ile usulüne uygun tebligat yapılamayacak adres gösterdiği iddiasının subutuna yeterli bulunmamaktadır. Tanık ifadeleri kanaat açıklaması ötesinde değildir.
SONUÇ : Bu nedenle yargılamanın iadesi talebinin kanuna uygun bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabul edilmesi ve yeniden yargılama yapılarak işin esasına ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.