 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/6807
Karar No : 1996/7028
Tarih : 16.09.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava mesken ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
6570 sayılı Yasa'nın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasının anılan yasa maddeleriyle İcra İflas Kanunu'nun 272. maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş İçtihatlar uyarınca kira akdinin hitamını takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye iradesi kiracıya bildirilmişse bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkı saklı tutulmuş sayılır. Bu gibi durumlarda akdin başlangıcı olan ayın kirasının ihtirazı kayıtlı alınıp alınmaması önemli değildir. Bu cihet kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı tarafça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığının tesbiti için öncelikle akdin başının süresinin böylece sona eriş tarihinin bilinmesi icabeder. Davacının bu tarihleri bildirmesi gerekir. Davalı karşı çıkarsa bu cihetin bir hadise olarak çözümlenmesi, bu konuda tanık dahil taraf delillerin toplanması gerekir.
Sözleşmede tahliye isteği halinde belirli bir süre önce kiracıya bu isteğin ihbar edilmesi şart koşulmuşsa ona uyulmak gerekir. Bu ihbarın yazılı yapılması öngörülmemişse sözlü yapılması da mümkündür. Ancak davacının bunu ispat etmesi icabeder.
Olayımızda: Davacılardan S.S. ile davalı arasındaki kira sözleşmesinin 1.7.1993 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olduğu yazılı sözleşmeden anlaşılmaktadır. Bu sözleşmenin özel şartlarının 10. maddesinde tahliye istenebilmesi için 1 ay önceden yazılı ihbarda bulunulması öngörülmüştür.
Ancak davacılardan S.S.'nin davalıya 6.6.1995 tarihinde ihbarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Akdin sonu 1.7.1995 ve dava tarihi 27.7.1995 olduğuna göre ihbar şartı zamanında yerine getirilmemiştir.
SONUÇ : Bu durumda davanın süre yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur.