 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E:1996/663
K:1996/837
T:30.01.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunun yukarıda tarih ve numarası yazıla izale-i şuyu davasına dair karar davalılardan Sela E... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakta dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava 1 parça taşınmaz ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar vermiş ve hüküm davalı Seda E... vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar MK.619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri takdir ettirilir. Bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır, bulunun tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhtesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında da bulunan bu yüzde nisbetler gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine veya payları nisbetinde sahiplerine arza isabet eden kısmında payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Muhtesatın arzın paydaşlarına değil de 3. Şahsa aidiyetinin anlaşılması halinde bu şahsı muhtesat nedeniyle davaya dahil etme ve onu satış bedelinden pay verme mümkün değildir.
OLAYIMIZDA:Ortaklığın giderilmesi istenilen parsel üzerinde paydaşlardan başka üçüncü kişiye ait bina ve ağaçlar bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu yoldaki iddiaya karşı çıkılmamış olmakla birlikte o yapının bir paydaşa ait olduğu da iddia olunmamıştır. Bu itibarla o yapının o üçüncü kişi yararına bina ve ağaçlar yönünden oran kurulması gerekmediği gibi satış sırasında kıymete etkili olacak o muhtesatın değerinin toplam değere dahil olunması ve yukarıdaki esaslar dikkate alınarak sadece diğer muhtesat sahibi yararına oran kurulması icabeder. Bundan zuhul olunarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. Maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.01.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.