 |
T.C.
YARGITAY
AItıncı Hukuk Dairesi
E. 1996/3210
K. 1996/3378
T. 3.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUFALI PAYIN İPTALİ
PAYDAŞLARIN DURUMU
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
KARAR ÖZETİ: Şufalı pay, 14.7.7993 tarihli ihtiyari ihale suretiyle davalıya satılmıştır. Bu satış, resmi memur huzurunda yapılan satış akti yerine geçer ve BK.nun 225. maddesinin 12.fıkrası uyarınca bu ihale ile satış akti tamamlanmış olur. Bundan sonra mülkiyetin geçmesi için gerekli tescili işlemi satım aktinin tamamlanmasının bir unsuru değildir. Şufa hakkı, satım akti ile kullanılabilir hale geldiğine göre, hakkın ihale tarihi gözönüne alınmak suretiyle kullanılması gerekir. Şufa davalarının özelliği itibariyle hak düşürücü sürenin geçirildiği savunması yapan davalı taraf bu savunmasını kanıtlamalıdır. Tanık dahil tüm delillerin istenip ve toplandıktan sonra sonuca göre karar verilmesi gerekir.
(818 s. BK. m. 225/1 2)
(743 s. MK. m. 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şufalı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili; şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda müvekkilinin paydaşı olduğunu, paydaşlardan Hazinenin hissesinin ihtiyari ihale yoluyla davalıya satıldığını, bu satışı dava konusu taşınmazın ortaklığının giderilmesi için dava dilekçesinin tebliğ tarihi olan 20.9.1993 tarihinde öğrendiğini ileri sürerek, 22.9.1993 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile şufalı payın iptal ve tescilini istemiştir.
Davalı; hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davalının ihale gününü bildiğini, payın ucuza satılması için ihaleye iştirak etmediğini, iyiniyetli olmadığının ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, istem gibi şufalı payın iptali ile davacı adına tesciline karar vermiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, şufa hakkının bu dava yoluyla kullanılmasının hak düşürücü süre içerisinde olup olmadığı noktasındadır.
Şufalı pay, 14.7.1993 tarihli ihtiyari ihale suretiyle davalıya satılmıştır. Bu satış resmi memur huzurunda yapılan satış akdi yerine geçer ve BK. 225. md/2. fıkrası uyarınca bu ihale ile satış akdi tamamlanmış olur. Bundan sonra mülkiyetin geçmesi için gerekli tescili işlemi satım akdinin tamamlanmasının bir unsuru değildir. Şufa hakkı satım akdi ile kullanılabilir hale geldiğine göre, hakkın ihale tarihi nazara alınmak suretiyle kullanılması gerekir. Şufa davalarının özelliği itibariyle hak düşürücü sürenin geçirildiği savunması yapan davalı taraf bu savunmasını kanıtlamalıdır. Davalı savunmasında; davacının ihale gününden haberdar olduğunu, ihalenin yapıldığını bildiğini ileri sürdüğüne göre, bu savunmasını kanıtlama yönünden tanık dahil tüm delillerin istenip ve toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, noksan inceleme ile istem gibi kabul kararı verilmesi,
Usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.