 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/3124
Karar No : 1996/3434
Tarih : 04.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar dairemizin 13.11.1995 gün ve 10811-11045 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Bu kararın tashihen tetkiki davalı tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili 01.01.1994 yılında aylık kiranın 2.600 Alman Markı olduğu iddiası ile 01.01.1994-01.01.1995 kira yılında davalının iki haklı ihtara neden olduğunu iddia ile iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında görülmekte bulunan temerrüt davalarının olduğunu, taraflar arasında sözlü veya yazılı olarak aylık kira miktarı üzerinde anlaşma bulunmadığını, kira bedelinin banka hesabına yatırılıp, iki haklı ihtar olgusunun gerçekleşmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takiplerine konu edilen ayların kira bedellerinin ne kadar olduğu noktasındadır. Taraflar arasında 01.01.1990 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşmede aylık kiranın 1.350.000 lira olduğu yazılıdır. Özel şartlarda her yıl kira bedeline % 30 zam yapılması hükmüne yer verilmiştir. Sonraki yıllarda aylık kira bedelinin ne kadar yükseltildiği hakkında dosyada açıklık bulunmamaktadır. Davalının 20.07.1994, 15.08.1994 ve 31.08.1994 tarihlerinde davacı adına toplam 150.000.000 TL miktarı havale ettiği banka dekontlarından anlaşılmaktadır.
Davacı, davalının Ocak 1994 ayı kirası olarak kendisinin adına, banka hesabına 2600 DM yatırdığını ve bunun aylık kira miktarı olduğunu bildirmiş ise de yatıranın davalı olmadığı görüldüğü gibi, parayı yatıran olarak bildirilen Cengiz adlı kişinin o miktarı gerçekten yatırıp yatırmadığın, ne sebeple yatırdığı hakkında bir açıklaması olmamıştır. Bu kişinin davacının vekili olduğuna dair ya da onun adına hareket ettiğine dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Aksine bu kişinin davacının vekili olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla aylık ikra bedelinin iddia edilen kadar olduğunun davacı tarafından ispat edildiği kabul edilemez. Varsa davacının bu konudaki yazılı delillerinin istenmesi, gerektiğinde dava dilekçesinde belirtilen sair yasal delillerden olarak davalıya yemin teklifi hakkının bulunduğunun hatırlatılması, teklif edildiği takdirde davalıya yöneltilmesi ve sonucuna göre iki haklı ihtar olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasının icap ettiği bu sefer ki incelemeden anlaşıldığından davalının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararı düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 05.02.1995 tarih 890 Esas 1016 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, mahkemenin 13.07.1995 tarih 1995/223 Esas, 920 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, 04.04.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.