 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2960
Karar No : 1996/3284
Tarih : 02.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülü düşünüldü:
KARAR : Dava taahhüt nedeniyle tahliye isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının kiralananı 15.06.1995 tarihinde tahliyeyi taahhüt ettiği halde icrada yaptığı talepte itiraz ettiğinden bahisle davalının itirazının iptali ve kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı taahhüdün kontrotla birlikte alındığını bilahare kontrata işlenen ek beyan ve imzalarla taahhütten vazgeçildiğini bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Mahkeme taahhütten feragat edilip geçersiz hale geldiği gerekçesi ile davayı reddetmiştir.
Davalı 09.03.1994 tanzim tarihli taahhüt ile kiralananı 15.06.1995 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmiştir. Taahhüt kiralananda oturmakta iken verildiğinden geçerlidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık verilen bu taahhütten bilahare feragat edilip edilmediği hususunda toplanmaktadır.
SONUÇ : 15.06.1993 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli sözleşme fotokopisinin arka sayfasında "işbu kiralanandan kaynaklanan tahliye davası mal sahibinin feragat etmiş olması nedeniyle işbu kontrat yürürlüktedir" denilmektedir. Burada taahhütten feragat edildiğine dair bir ifade bulunmamaktadır. Davacı bu feragatin davalı aleyhine açmış olduğu 2 haklı ihtar nedenine dayalı tahliye davası için olduğunu beyan etmiştir. Nitekim dosya içerisinde mevcut İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1994/1308 karar sayılı dosyasının tetkikinde davalı aleyhine 2 haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açıldığı bu davanın 03.10.1994 tarihinde tahliye ile sonuçlandığı görülmektedir. Bu durumda sözleşme arkasındaki feragatin taahhütten değil davalı aleyhine iki haklı ihtar nedeniyle açılan tahliye davası için olduğu anlaşılmaktadır. Dava süresinde açıldığına ve taahhütte geçerli olduğuna göre tahliye kararı vermek gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna uygun bulunmadığından hükmün BOZULMASI gerekmiştir.