 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2870
Karar No : 1996/3328
Tarih : 02.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava itirazın iptali suretiyle kiralananın tahliyesi ve alacağın tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B.K.260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini,istemesi bu sonuçsuz kalırsa şartlara haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icap eder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir.Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayının temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
OLAYIMIZDA : Davacı taraf, kiracı davalının 17.8.1993 tarihinde 17.6.1994 tarihine kadar 10 ayın kira bedelini ödemediğini, bu alacak ve temerrüt sebebiyle tahliye için yaptığı icra takibi sırasında kendisine tebliğ olunan ihtarlı ödeme emrinin fayda sağlamadığını iddia ile bu davayı açmıştır. Davalı temerrüdü ve borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İcra takip talebinde aylık kira bedelinin 2.000.000.- lira olduğunun iddia edilmesine karşın davacı vekili dilekçesinde davalının kısmi ödemesinde 900.000.- lira üzerinden ödeme yaptığını belirtip o miktara göre 10 aylık 9.000.000.- liranın tahsilini talep etmiştir.
Davanın dayanağı olan Uşak 1. İcra Müdürlüğü'nün 1994/1409 sayılı takip dosyasının tetkikinden yukarıda belirtilen ayların kira parasının ödenmesinin istendiği, ihtarlı ödeme emrinin 21.6.1994 tarihinde tebliğ olunduğu, icraya bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davalının cevap dilekçesinde savunduğu ödemelerine ilişkin başkaca bir delil getirmediği, sadece Haziran 1994 kira parasının ödendiğine ilişkin posta makbuzu verilmiştir. Bu itibarla davalının ödeme def'isini kanıtlayamamış olması nedeniyle icra takibine konu edilen 10 aylık kira parasından 9 aylığının ödenmemesi nedeniyle temerrüt olgusunun gerçekleştiği ve 9 aylık kira borcu aldığı sabit olmaktadır. Yine Uşak İcra Müdürlüğünün 1994/5150 ve 1995/537 sayılı takipleri dolayısıyla ödemeler yaptığı görülmekte ise de, o takipler konusu kira bedellerinin yukarıda belirtilen aylardan sonraki 18.6.1994 ile 17.1.1995 tarihleri arasındaki kira paraları olduğu o dosyaların incelenmesinden anlaşılmaktadır. Bu itibarla o dosyalara yapılan ödemelerin bu davaya yapılan kira paralarına mahsup edilmesi mümkün değildir. Bu nedenlerle temerrüt sebebiyle tahliyeye ve alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 2.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.