 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/1876
Karar No : 1996/3794
Tarih : 16.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· ŞUFA
· HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE SAVUNMASININ İLK AŞAMADA İLERİ SÜRÜLMESİ
· SATIŞIN DAVA DİLEKÇESİNDE BELİRTİLEN TARİHTE ÖĞRENMİŞ SAYILMASI
· SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ
· SATIŞIN TAPUYA VERİLEN DİLEKÇEYE CEVAPLA ÖĞRENİLMESİ
Dava şufalı payın iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda Hüseyin K...'a ait hissesini davalıya 18.1.1993 tarihlinde satışını tapuya verdiği dilekçeye verilen cevapla yeni öğrendiğinden bahisle payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı asil 29.9.1994 günlü celsede aslında kendisine yapılan temlikin gerçek bir satış olmadığını payın gerçek sahibi olan Ali K...'a iadesi için üzerine geçirildiğini ve devretmeye hazır olduğunu savunmuştur.
Davalı vekili 28.12.1994 tarihli dilekçesi üs hak düşürücü sürenin geçirildiğini savunmuş ise de davacı vekili savunmanın genişletilmesi olduğundan bahisle karsı çıkmıştır. Mahkeme tapuda yapılan işlemi satış kabul ederek davanı öğrenmeye nazaran sürede açılmadığından bahisle davayı reddetmiştir.
Davalı asil tapuda yapılan işlemin satış olmadığını savunmuş ise de mahkeme işlemin satış olduğunu kabul ettiğine davalı vekilinin hükümler gerekçesini temyiz hakkı olduğu halde temyiz etmediğinden tapudaki işlemin gösterildiği gibi satış olduğu hususu kesinleşmiştir. Davalı hak düşürücü sürenin geçirildiğini ilk aşamada ileri sürmediğine göre davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tarihte satışı öğrendiğinin kabulü gerekir. Hernekadar davalı vekili bilahare hak düşürücü sürenin geçirildiğini savunmuşsa da davacı vekili savunmanın genişletilmesine karşı çıktığından nazarı alınamaz.
Bu durumda davacının dava dilekçesinde satışı öğrendiğini bildirdiği tarihin esas alınması icabeder. Bu tarihe nazaran dava 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmış, ise davanın kabulü gerekir.
Ancak davacı dava dilekçesinde satışı hangi tarihte öğrendiğini tarih olarak belirtmeyip tapuya verdiği dilekçeye verilen cevapla öğrendiğini açıklamışsa da dosyada tapu cevabına rastlanmamıştır. Öncelikle bu husus üzerinde durularak davacının belirttiği tarihe göre davanın süresinde olup olmadığının tesbiti ile sonucuna göre karar vermek gerekirken noksan inceleme ile hüküm tesisi;
Usul ve kanuna uygun olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, davacı yararına takdir, olunan 750 bin lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 16.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.