 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1996/11327
K. 1996/11586
T. 16.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İKTİSAP VE İŞYERİ İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE
KİRALAYANIN İKTİSABI
KARAR ÖZETİ : Kiralayanın, kiraya verdiği yerin mülkiyetini sonradan iktisap etmesi halinde, 6570 sayılı Kanunun 7/d, Borçlar Kanununun 254 ve 276. maddelerinden yararlanma hakkının olmayacağının kabulüyle davanın reddi gerekir.
(6570 s. GKK. m. 7/d)
(818 s. BK. m. 254, 276)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yeni iktisap ve işyeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, tahliye kararı verilmiş ve hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.
İster 6570 sayılı Kanuna tabi, ister adi veya hasılat kirasına ilişkin olsun, kira akti iki tarafa borç yükleyen akitlerdendir. Kiralayan akte göre kiralananı bir süre için kiracıya terk etmeyi kabul ve taahhüt etmiş olur. Kiralayan olabilmek için taşınmazın maliki olmak gerekmediği için kiralama zamanında kiralayanın malik olup olmaması farklı bir durum yaratmaz.
Kiralayan, sadece bu sıfatla kararlaştırılan süre için, akte uymak taahhüdünü yerine getirmek zorundadır. Yapılan aktin türüne göre aktin haklı olarak feshi veya tahliye sebebi gerçekleşinceye kadar kiralayanın akitle bağlı olması kaçınılmazdır.
Borçlar Kanununun 254 ve 276. maddeleri, kira aktinden sonra kiralananın kiralayan tarafından ancak aktin tarafı olmayan üçüncü kişiye temlik edilmesi halinde, yeni malike aktin süresine bağlı olmaksızın akti feshedebilme imkanı getirmiştir. 6570 sayılı Kanunun 7/d maddesi de yine kiralayan durumunda olmayan yeni malike süre bitiminden önce kiralananın tahliyesini isteyebilme hakkı tanımıştır. Maddede açıkça yazılmamış olmasına rağmen, burada da yeni malikin kiralayan durumunda olmayan kişi olması amaçlanmıştır. Kiralayan durumunda iken sonradan mülkiyeti de iktisap eden kişinin kendi taraf olduğu aktin süresi bitmeden feshini veya tahliyesini isteyebilmesi sözleşme hukuku ile bağdaşmaz.
Bu nedenlerle olayda kira aktinin tarafı olan kiralayanın sonradan akit konusu yerin mülkiyetini iktisap etmesi halinde 6570 sayılı Kanunun 7/d, Borçlar Kanununun 254 ve 276. maddelerinden yararlanma hakkı olmayacağının kabulü ile davanın reddi icap eder.
Bir an için, 6570 sayılı Kanunun 7/d maddesinin lâfzına bağlı kalınarak davacının dava hakkının varlığı kabul edilse bile, beş yıllık sözleşme yaptıktan sonra o yerin mülkiyeti iktisap eden davacının, taraf olduğu akti bir yana bırakarak süresi dolmadan aktin bitimi sonucu doğuracak istekte bulunmakta iyiniyetli olduğu da kabul edilemez.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.12.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.