 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1996/10745
K. 1996/10938
T. 28.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAHLİYE DAVASI
DAVA HAKKI
KARAR ÖZETİ : Kiralananı (mecuru) velayeten kiraya veren kişi, davayı kendi adına açamaz. Olayımızda davacı, kiralama işini Tunç'a velayeten yapmış, dava tarihi itibariyle kiralayan Tunç reşit olduğu halde davayı kendi adına açmıştır. Dava hakkına ilişkin bu yön üstünde durulmadan tahliyeye karar verilmesi hatalıdır.
(743 s. MK. m. 8, 10)
(6570 s. GKK. m. 7/a)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak dava duruşmalı işlerden olmadığından reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yazılı taahhüt nedeniyle tahliye istemidir. Mahkemece, istem gibi tahliye kararı verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarındaki 1.3.1992 başlangıç tarihli sözleşmeye göre kiracı olan davalının bu yeri, 1.3.1996 tarihinde boşaltacağına dair taahhütte bulunduğunu ve fakat taahhüdünü yerine getirmediğini iddia ederek bu davayı açmıştır.
Davacının iddiasında geçen davalı ile yapılmış kira sözleşmesinin kiralayan olarak, davalı Ayten tarafından Tunç velisi sıfatıyla imzaladığı yazılı sözleşmeden anlaşılmıştır. Bu sebeple, kiralayanın ve lehine taahhütte bulunulan kişinin Tunç olduğunun kabulü icabeder. Davayı açan, sözleşmenin tarafı bulunmamaktadır. Adı geçen kiralayan dava tarihi itibariyle reşit olduğuna göre, davacının Tunç'un velisi sıfatıyla davayı açtığı da söylenemez. Dava hakkına ilişkin bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.