 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/3933
Karar no : 1995/4067
Tarih : 17.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve
numarası yazılı Şufa davasına dair karar O a vali tarafından süresi içi n da temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava şufalı payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davayı kabul etmiş hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Şufai payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında o yere hak iddia etmeyen davacının, tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle şufa hakkını Kullanması M.K.nün 2.maddesinde yer alan objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez. 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca bu hususun da'./anın her' aşamasında ileri sürülmesi, hatta mahkemenin kendiliğinden nazara alması gerekir. Savunmanın tevsii bu gibi durumlarda söz konusu değildir. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.
Olayımızda: Davacı şufai payın ilişkin bulunduğu taşınmazda yapılan pay satışından dolayı süresince açmış olduğu iş bu dava ile şufalı payın iptaliyle adına tescilini istemiştir. Davalı vekili taşınmazın paydaşlar arasında eylemli olarak taksim edildiğini,tanıkları olduğunu, mahallinde Keşif yapıldığında bu durumun anlaşılacağını bu nedenle şufa cereyan etmeyeceğini , davanın reddini savunmuştur. Mahkeme savunma üzerinde durmayarak istem gibi şufalı payın iptaliyle davacı adına tesciline karar vermiştir. Davalı vekili taksim savunmasında bulunduğuna göre yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'un 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadeline, 17.4.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.