 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1994/8365
K. 1994/8865
T. 22.9.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUFA DAVASI
MUVAZAA İDDİASI VE İSPATI
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
YEMİN TEKLİFİ
KARAR ÖZETİ: Davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından muvazaa iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Sözleşmedeki bedelin tapuda belirtildiği kadar olmadığını ileri süren davacının, o satıştaki bedelin ne kadar olduğunu öncelikle kanıtlaması gerekir. Bilirkişilerin tahmine dayanan değer hususundaki kanaat bildirimlerini, toplanacak diğer delillerin takdirine esas alınabilecek bir yan delil olarak değerlendirmek gerekir. Bu durumda davacıya, dava dilekçesindeki belirttiği sair delillerden olarak gerçek satış bedelinin ne kadar olduğu hususunda davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması ve yemin teklif edildiği takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 659)
(818s. BK. m. 18)
(1086 s. HUMK. m. 344)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan Şufa davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemidir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Şufalı payın 7.2.1992 tarihinde davalıya 7.500.000 TL. bedelle satılması üzerine davacı, yasal sürede bu davayı açmış ve gerçek satış bedelinin tapuda gösterildiği şekilde 7,5 milyon TL. olmadığını, 900.000 TL. olduğunun, satıcı ile davalının muvazaa suretiyle bedeli o şekilde gösterdiklerini iddia, etmiştir.
Davalı, tapuda gösterilen bedelin gerçek satış bedeli olduğunu bildirmiştir.
Davacı, tapuda yapılan satış akdinin tarafı olmadığından o akitteki muvazaa iddiasını her türlü delille isbat edebilir. Ancak, bu konuda sadece keşif yapılmasını ve kıyaslama suretiyle değer tesbit olunmasını istemekle yetinmiştir. Akdin bedelinin tapudaki kadar olmadığını iddia eden davacının o satıştaki bedelinin ne olduğunu öncelikle kanıtlaması gerekir. Keşif ve o sırada alınan bilirkişi mütalası ancak toplanacak diğer delillerin tamamlayıcısı ya da o delillerin takdirine esas alınabilecek bir yan delil olarak değerlendirilmek gerekir. Nitekim, keşifte hazır bulunan bilirkişiler sadece tahmini değer ve kanaatlarını bildirmişlerdir. Satış bedelinin ne olduğu yolunda bir bilgileri yoktur. Bu durumda davacıya dava dilekçesinde belirttiği sair delillerden olarak gerçek satış bedelinin ne olduğu konusunda davalı tarafa yemin teklif hakkı olduğunun hatırlatılması, teklif edildiği takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bundan zuhül olunarak yazılı şekilde düşük bir bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç :Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.9.1994tarihinde oybirliğiyle karar verildi