 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1994/6446
K. 1994/6724
T. 16.6.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEMERRÜT NEDENİYLE KİRALANAN TAŞINMAZIN
BOŞALTILMASI İSTEĞİ
İCRA TAKİBİ
KİRA PARASININ ÖDENMESİ BİÇİMİ
TEMERRÜDÜN GERÇEKLEŞMESİ
KARAR ÖZETİ: İhtarlı ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Otuz günlük ödeme süresi içerisinde davacı alacaklının ayağında bizzat kendisine veya konutta ödemeli biçimde PTT. aracılığı ile ya da davacının bu amaçla açtığı veya ödeme yeri olarak bildirdiği bir banka hesabına yapılmış bir ödeme bulunmamaktadır. Yapılan ödeme davalı borçlu tarafından davacı adına yeni bir hesap açılması suretiyle o hesaba yatırma şeklinde olmuştur. Her ne kadar alacaklı davacının yetkili vekili bankadaki o parayı çekmiş ise de, parayı aldığı tarihten önce temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Bu biçimdeki ödeme yasal biçimde bir ödeme sayılamaz. Ayrıca, davacı vekilio parayı alırken dava hakkını saklı tuttuğunu dilekçesinde de bildirmiştir.-Davacının kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda, davalının temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilmelidir.
(743 s. MK. m. 260)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava; temerrüt nedeniyle tahliye, itirazın iptali ve inkar tazminatına hükmedilmesi istemidir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yazılı sözleşme gereği olarak 1.6.1 993'den itibaren 5 gün içinde yıllık peşin olarak ödenmesi gereken kira parasının ödenmemesi nedeniyle davalının temerrüde düşüp düşmediği noktasındadır. İhtarlı ödeme emri davalı borçluya 26.6.1993 tarihinde tebliğ edilmiştir. 30 günlük ödeme süresi içerisinde' davacı alacaklının ayağında bizzat kendine veya konutta ödemeli biçimde PTT. aracılığıyla ya da davacının bu amaçla açtığı veya ödeme yeri olarak bildirdiği bir banka hesabına yapılmış bir ödeme bulunmamaktadır. Yapılan ödeme davalı borçlu tarafından davacı adına yeni bir hesap açılması suretiyle o hesaba yatırma şeklinde olmuştur. Bu biçimdeki ödeme yasal ödeme kabul edilemez. Yasal şekilde yapılmayan ödemenin icra takibine yapılan itiraz sırasında açıklanmış olması, hatta bu hususun davacı tarafından bilinmesi o ödeme biçimine yasallık kazandırmaz. Her ne kadar alacaklı davacının yetkili vekili bankadaki o parayı çekmiş ise de parayı aldığı tarihten önce temerrüt olgusu gerçekleştiği gibi, davacı vekilinin o parayı alırken dava hakkını da saklı tuttuğu 28.7.1993 tarihli dilekçe içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının başka sebeple kötü niyetli olduğu iddia ve isbat edilemediğine, yukarda açıklanan hususlardan davacı tarafın kötü niyetle hareket eniği anlaşılmadığına göre, temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi icabederken aksine düşünce ile davanın reddolunması hatalı olmuştur. Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMk.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), istek halinde. peşin alınan temyiz harcının temyiz eden iadesine, 16.6.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.