 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas no : 1994/11368
Karar no : 1994/11653
Tarih : 14.11.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem gibi karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira bedelleri için kiralayana bono verilmişse, tarafların anlaşmasıyla kira alacağının tahsili ticari senede bağlanmış demektir. Hal böyle olunca, ticari senetlerin tahsiline ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Ticari senetlerin ciro kabiliyeti olduğundan, kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesi icabeder. Bu senet bankaya tahsile verilmişse, gönderilen ihbarla senedin ödeme yeri borçlu tarafından biliniyor demektir. İhbara rağmen ödenmemesi halinde, iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapılıp, buna ilişkin ihtarlar gönderilebilir. Senet tahsile verilmeyip, alacaklının elinde tutuluyorsa, alacaklının borçlunun ayağına gidip senedi verip karşılığını alması gerektiğinden, bu yola gitmeden doğrudan doğruya ihtar göndererek iki haklı ihtar veya temerrüt konusu yapılması mümkün değildir.
Olayımızda; taraflar arasındaki 15.5.1991 başlangıç tarihli, üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin özel şartlar 2. maddesinde, bir ve iki yıl kira bedellerinni peşin olarak alındığı, üçüncü yıl kira parası olan 12.350.000 TL. için 15.5.1993 tarihli senet tanzim olunduğu belirtilmiştir. Davacı bu sözleşmeye dayanarak 7.5 aylık kira parası için icra takip talebinde bulunurken senetten sözetmemiş ve herhangi bir senet ibraz etmemiştir.
Yukarıda belirtilen esaslar dikkate alınıp, gerektiğinde davacıdan açıklama istenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin özel şartı üzerinde durulmadan tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Diğer yandan, ihtarlı ödeme emri üzerine, talep olunan alacağın ödeme emrinin tebliğinden sonra 30 gün içinde ödendiği, 8.2.1994 tarihli reddiat makbuzu içeriğinden dahi anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kiralananın tahliyesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 14.11.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.