 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1994/10845
K. 1994/11101
T. 31.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İKİ HAKLI İHTAR NEDENİYLE KİRLANANIN
BOŞALTILMASI
DAVA AÇMA SüRESİ
İHTARIN NİTELİĞİ
KARAR ÖZETİ: Bir kira yılı içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının, kira sözleşmesinin bitimini izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. İhtarlar, dava koşulu olduğundan süre kesme niteliğinde değildir. Süre konusu, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerekir. İhtarların haklılığı için, ödemelerin tebliğden önce yapılmaması şarttır. Süresiz kira sözleşmelerinde ve kira bedelinin yıldan yıla ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
(6570 s. GKK. m. 7/e)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme, istem gibi karar vermiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bir kira yılı içinde yapılmış iki haklı ihtara dayanan tahliye davasının, 6570 sayılı Yasanın 7/e maddesi ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca akdin hitamını izleyen bir ay içinde açılması zorunludur. İhtarlar, dava şartı olduğu için süre kesme niteliğini haiz değildir. Süre konusu, kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle re'sen gözetilmesi gerekir.
İhtarların bir kira yılı içinde muaccel hale gelmiş (istenebilir durumu almış) değişik ayların kirasına ilişkin olarak en az iki defa kiracıya tebliğ edilmesi haklılığı içinde ödemelerin ihtarların tebliğinden önce yapılmaması şarttır. Tebliğden sonra yapılan ödemelerin hukuki değeri yoktur. ihtarlar tebliğ ile hukuki sonuç doğuracağından ödemelerde tebliğ tarihinin esas alınması şarttır. Keşide tarihi sadece muacceliyet bakımından önem taşımaktadır. Zira muaccel olmayan (henüz ödenmesi gerekmeyen) kira parasının istenmesi mümkün değildir.
Süresiz akitlerde ve kira bedelinin senelik ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
Olayımızda davacı, 1.1.1991-1.1.1992 kira yılında davalının iki haklı ihtara neden olduğunu iddia ile bu davayı açmıştır. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi mevcut değildir. Davalının 1967 yılından beri kiracı olduğu bildirilmekle beraber akdin başlangıç tarihi ve' süresi kesin olar açıklanmamıştır. Öncelikle bu hususlara açıklık getirilmesi, buna göre davanın süresinde olup olmadığının tartışılması gerekirken, bu konu üzerinde durulmadan davanın süresinde olduğunu kabulü hatalı olmuştur.
Davanın süresi içinde açıldığının kabulü halinde de; davacı, icra takipleri dolayısıyla davalıya tebliğ edilen ihtarlı ödeme emirlerinin haklı ihtarlar olduğunu, iddia etmiştir. O ödeme emirleri de ve dayanağı olan talepnamelerde 1.1.1991 tarihinden itibaren geçerli olan arttırılmış kira bedelleri farkları istenmektedir. Ancak, arttırmanın ve kira tespiti kararının 8.4.1993 tarihinde kesinleştiği dosyaya ibraz edilmiş ilamdaki kesinleşme şerhinden anlaşılmaktadır. bu sebeple gerek icra takip talep tarihlerinde, gerekse ihtarnamelerin tebliğ tarihlerinde ve gerekse dava tarihinde kesinleşme olmadığı ortadadır. Bu yüzden kira farklarının muaccel hale gelmemiş olması yüzünden istenebilir olduğu kabul edilemez. Bu sebeple işin esastan reddi gereklidir. Bundan zuhul edilmesi de isabetsiz olmuştur.
Hüküm belirtilen nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.10.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.