 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1993/7973
K. 1993/8353
T. 14.9.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI (Sulh koşulları)
KARAR ÖZETİ Davada; taksim olmadığı taktirde, satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenmiştir. Belediye Başkanlığınca; taşınmazların ifraz ve taksiminin parsellerin bulunduğu imar adasında nazım imar planı değişikliği yapılarak, konut adasına çevrilmesi durumunda mümkün olabileceği bildirildiğine göre, bu koşulları içermeyen sulhun tasdiki suretiyle aynen taksime karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekir.
(3194 s. İmar K. m. 16/5)
(743 s. MK. m. 628)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar dayalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, iki parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, sulhun tasdiki suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş hüküm dayalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; dava konusu parsellerin taksimi mümkünse taksimlerinin, aksi halde satılarak ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkeme, özel bir kişi tarafından düzenlenen taksim krokisine dayanarak yapılan sulh anlaşması gereğince taşınmazların taksimine karar vermiştir.
Belediye Başkanlığından gelen yazıda; taşınmazların ifraz ve taksiminin, parsellerin bulunduğu imar adasında nazım imar planı değişikliği yapılarak konut adasına çevrilmesi durumunda mümkün olabileceği bildirilmiştir. Mahkeme, özel bir kişi tarafından düzenlenen krokiyi belediyenin ilgili birimine göndermemiş, tevhit işleminden sonra tarafların Çanakkale Belediye Başkanlığı'na başvurarak imar planında tevhitli göstenlerek parsellerin konut alanına dönüştürülmesi koşuluyla infazı mümkün olmayacak şekilde sulh şartlarının tasdikine karar vermiştir. Belediyenin imar ve planlama müdürlüğü tarafından imar adasında nazım ve imar planı değişikliğinin daha sonradan yapılabileceği varsayımına göre konunun imar Yönetmeliğinin 16 ve 17. maddesine göre değerlendirilmesi kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan henüz bu düzenleme yapılmadan tarafların sulh anlaşması yapması yasanın amir hükümlerinin ortadan kaldırır nitelikte olduğundan geçerli değildir. Bu durumda, yapılan keşifte de taşınmazların taksiminin mümkün olmadığı anlaşıldığına göre satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.9.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.