 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1993/7579
K. 1993/7797
T. 6.7.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUF'ALI PAY
PAYIN SATIŞININ VAADİ
TESCİL DAVASI
PAYDA MULKİYET İDDİASI
KARAR ÖZETİ Şuf'alı payın satışının vaadi sebebiyle açılan tescil davası, davalıya mülkiyet hakkı bahşetmez. Daha önce açılıp kesinleşen cebri tescil kararının kesinleşme tarihiyle davacının, davalıdan önce gayrimenkulde pay sahibi olduğu anlaşılmakla, şuf'a hakkının varlığı kabul edilmelidir.
(743 s. MK. m. 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair karar, davacılardan Mehmet tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şuf'alı payın iptali ile, davacılar adlarına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı reddetmiş ve hükmü davacılardan Mehmet vekili temyiz etmiştir.
Davacılardan H AŞ., davanın reddi sebebiyle bir temyiz istemi bulunmadığından inceleme diğer davacı Mehmet vekilinin temyizine karşın yapılmıştır.
Davacı, Mehmet, cebri tescil kararının kesinleşmesi suretiyle davalıya intikal eden pay sebebiyle 2.7.1987 tarihinde işbu davayı açıp, şuf'a hakkının tanınmasını istemiştir. Şuf'alı payın davalı adına tescil edilmesine ilişkin hüküm 27.5.1987 tarihinde kesinleşmiş olduğundan, MK.nun 633. maddesi sebebiyle bu pay o tarihte davalıya intikal etmiştir. Daha önceden 0 payın davalıya satışının vaadedilmiş olması, vaadin yerine getirilmemiş olması sebebiyle tescil davası açılmış olması davalıya 0 tarihlerde mülkiyet hakkı bahşetmez. Davacının kendine şufa hakkının müşterek payı 14.1 .1986da iktisap ettiği uyuşmazlık konusu olmadığına göre, bu davacının davalıdan evvel taşınmaza paydaş olduğu açık seçik ortadadır. Hal böyle olunca, davacının kendisinden sonra dava konusu payı satın alan davalıya karşı şuf'a hakkının varlığı kabul edilmelidir. Aksi düşünce ile davalının payı daha evvel iktisap ettiği kabul olunarak davanın reddolunması usul ve yasaya aykırıdır. Bu bakımdan diğer uyuşmazlık konuları yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda belirtilen nedenle davacılardan Mehmet lehine (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.7.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.