 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/3100
Karar No: 1993/3453
Tarih: 16.03.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunupgörüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava iktisap ve inşaat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacılar kiralananı belediyeden satın aldıklarını bu yerde bulunan dükkanları yıkarak bitişik parselleri de birleştirmek suretiyle inşaat yapacaklarını kiralananın arsa vasfında olduğunu ileri sürerek 6570 sayılı Yasanın 7/d. maddesindeki sürelerden yararlanarak kiralanın tahliyesini istemiştir.
Davalı davanın süresinde açılmadığını tastikli plan ve projenin bulunmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkeme kiralananın arsa vasıfında olması nedeniyle 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesine göre kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut 1.1.1987 başlangıç tarihli 1 yıl 7 ay süreli kira sözleşmesi davalı ile eski malik belediye arasında yapılmıştır. Sözleşmeye göre kiralananın dükkan olduğu bilirkişi tarafından beyan edilmiştir. Bu durumda kiralananı arsa olarak kabul etmek mümkün değildir. Musakkaf bir bina olduğuna göre, 6570 sayılı Yasa hükümlerine tabidir. BK. hükümleri uygulanamaz.
Kiralananın tapuda arsa gösterilmesi bu durumu değiştirmez. 6570 sayılı Yasanın 7/d maddesi taşınmazı iktisap eden şahsa bu yeri olduğu gibi ihtiyacında kullanması şartıyla maddedeki şartları yerine getirmek kaydıyla dava hakkı vermektedir. Yeni malikin bu maddedeki sürelerden yararlanarak dava açma hakkı yoktur. Yeniden inşaata dayanan davaların aynı Yasanın 7/ç maddesi uyarınca kira akti hitamında dava açılması gerekir. Yeni malik eski malikle kiracının yaptığı sözleşmeye dayanarak o sözleşmenin sonunda inşaat nedenine dayanan davasını açması gerekir.
Olayımızda; davalı ile eski malik arasında yapılan kira sözleşmesi 31.7.1988 tarihinden itibaren 6570 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca seneden seneye yenilerek dava açıldığı yıla nazaran 31.7.1991 tarihinde son bulunmuştur. Dava 24.4.1992 tarihinde açılmış olduğundan süresinde değildir. Her ne kadar 14.10.1991 tarihinde davalıya ihtar tebliğ edilmiş isede ihtar bu dönem için süre koruyucu nitelikte bulunmamaktadır.
Bir an için davanın 6570 sayılı Yasanın 7/ç maddesine göre istemi kapsadığı ve o şekilde nitelendirilmesi gerektiği kabul edilse dahi, davanın önceki malikle mevcut kira sözleşmesi sonunda açılmış olması, tastikli inşaat projesinin ibraz edilmiş bulunması ve o projenin uygulanabilmesi için tahliyenin zorunlu olduğunun keşfen saptanması gerekir. Bu unsurların mevcut olmaması sebebiyle de davanın reddi gerekmektedir.
Açıklanan hususlardan zuhul olunarak yazılı gerekçelerle tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.3.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.