 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1993/3011
K. 1993/3243
T. 11.3.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ŞUF'A HAKKI
YAZILI FERAGAT
KARAR ÖZETİ İştirak halinde malik olan, daha sonra müşterek paydaş durumuna geçen satıcı hemen intikali izleyen irade ile davalıya payını satmıştır. İntikal sebebiyle tapuda bulundukları anlaşılan davacıların açıkladıkları irade, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi iradesinden ibarettir. Akit tablosunu şufadan feragat olarak belirleyen bir yazılı delil olarak kabul etmek mümkün değildir.
(743 s. MK. m. 658, 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş, ancak dava davetiye masrafı olmadığından reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz davacılar ile davalıya satış yapan Yusuf'un müşterek murisleri İbrahim adına kayıtlı iken adı geçen malikin ölümünden sonra tüm mirasçılarının 28.2.1992 tarihinde aralarındaki iştirak halindeki mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürdükleri, bu şekilde şufalı payın davalıya satış yapan Yusuf adına müşterek pay olarak kaydedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Bu şekilde müşterek paydaş olan satıcı payını, hemen intikali izleyen irade ile davalıya satmıştır. Bu satışla şufa hakkının doğduğu tartışılamaz. Davacıların doğan bu şufa hakkından davalı lehine olarak feragat ettiklerine ilişkin yazılı bir belgenin mevcut olduğu dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. İntikal sebebiyle tapuda bulundukları anlaşılan davacıların açıkladıkları irade, iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi iradesinden ibarettir. Hemen arkasından muttali oldukları satış nedeniyle şufa haklarından feragat ettiklerine ilişkin herhangi bir irade açıklamaları mevcut değildir. Bu itibarla, akit tablosunu şufadan feragat olarak belirleyen bir yazılı delil olarak kabul etmek mümkün değildir. Satış günü hakka muttali olan davacıların şufa haklarını süresinde kullanmış olmaları karşısında, kanıtlanamayan kötü niyet sebebiyle dava red olunamaz. Davadan önce, davacıların imzalarını taşıyan yazılı bir feragatleri mevcut değilse işin esasına girilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları nın kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.3.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.