 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E. 1993/12569
K. 1993/12692
T. 6.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
. ŞUF'A HAKKINDAN VAZGEÇME
(İsbat biçimi)
KARAR ÖZETİ :Paydaşların tümü veya bir kısmı, diğer paydaşların paylarını bir üçüncü şahsa satmaları halinde şuf'a hakkını kullanmayacaklarını, bu haktan peşinen vazgeçtiklerini, pay satışından önce kabul ve taahhüt edebilirler. Bu şekilde bir feragatın geçerli olabilmesi için 16.5.1951 gün ve 19/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca resmi şekilde feragatta bulunmuş olması ve bu resmi senedin tapu memuru huzurunda yapılmış olması ve tapuya tescil edilmesi zorunludur. Şuf'alı taşınmazda belli bir şahsa pay satışı yapılacağı sırada şuf'a hakkının kullanılmayacağı kabul ve taahhüt edilebilir. Bu ise, sadece ismi belirli kişiye yapılan muayyen bir satıştan dolayı şuf'a hakkından feragat niteliğindedir. Bu feragatın, 16.5.1951 gün ve 6/19 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı şekilde isbat Olunması gerekir.
(743 s. MK. m. 658, 659)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, şuf'alı payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme, davayı reddetmiş; hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacıların 16 adet şuf'alı taşınmazda davalıların iktisap ettikleri paylar için şuf'a isteminde bulunmaları üzerine davalı taraf hak düşürücü sürenin geçirildiğini, esasen satıştan önce şuf'alı payın davacılara teklif edilmesine rağmen onların satın almamaları sebebiyle onların bu defa şuf'a isteminde bulunmakta iyiniyetli olamayacaklarını savunmuşlardır.
Mahkeme, davacıların şufa haklarından zımnen feragat ettiklerini kabul ederek davayı reddetmiştir.
Paydaşların tümü veya bir kısmı, diğer paydaşların paylarını bir üçüncü şahsa satmaları halinde şufa hakkını kullanmayacaklarını, bu haktan peşinen vazgeçtiklerini, pay satışından önce kabul ve taahhüt edebilirler. Bu şekilde bir feragatın geçerli olabilmesi için 16.5.1951 gün ve 19/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca resmi şekilde feragatta bulunmuş olması ve bu resmi senedin tapuya tescil edilmiş olması zorunludur. Yine, resmi sene-din Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca tapu memuru huzurunda yapılması gereklidir.
Şufalı taşınmazda belli bir şahsa pay satışı yapılacağı sırada, şuf'a hakkının kullanılmayacağı kabul ve taahhüt edilebilir. Bu feragat yukarıda belirtilen nefsi şuf'adan feragatten tamamen farklı hakkın kullanılmasından vazgeçme, diğer bir ifadeyle sadece ismi belirli şahsa yapılan muayyen bir satıştan dolayı şuf'a hakkından feragat niteliğindedir. Bu feragatın 16.5.1951 gün, 6/19 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı şekilde ispat olunması icab eder. Olayımızda, yukarıda belirtilen durumlara uygun feragatların varlığı kanıtlanmış değildir. Bu yüzden davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Hak düşürücü sürenin geçirildiği yolundaki savunmaya ilişkin delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bundan zuhulle hüküm tesisi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), 6.12.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.