 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1992/5478
K: 1992/5944
T: 30.04.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme kiralanan tahliyesine karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 1.8.1988 tarihinden beri davalının icarında bulunan daireye müvekkilinin ihtiyacı olduğunu, yaşlı ve dul olan ve bakıma muhtaç olan davacının oğluna yakın olan kiralananda oturacağını belirterek kiralananın tahliyesini istemiş ve hatta oturulan dairenin davalıya teklif ettiklerini belirtmiştir.
Davalı ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını savunmuş, davacının oturmakta olduğu dairenin kendilerine kiralanması hususundaki teklifi başta kabul etmemiş ve fakat daha sonra o yere geçebileceklerini bildirmiştir.
İhtiyaçlının oturmakta olduğu kendi dairesini davalıya kiralamak üzere teklifte bulunması, bu teklifin kabul edilip edilmemesi davadaki ihtiyaç iddiasının samimiyeti yönünden önem arzeder. O daire yönünden kira sözleşmesinin oluşturulması, bütün unsurlarında tarafların uyuşmazları ile olur. Tarafların bu konuda dava sırasında sulhe varmaları da mümkündür.
Olayımızda davacının oturmakta olduğu dairenin davalıya kiralanması konusunda taraflar ilke olarak anlaşmış durumda olmalarına rağmen kira şartlarında uyuşamamışlardır. Buna rağmen mahkemenin tarafların yerine geçerek kira sözleşmesi oluşturması ve bu yolda karar vermesi usül ve yasaya aykırıdır.
Davacının ihtiyaç iddiası yönünden, toplanan deliller yanında, oturduğu dairenin davalıya kiralanması hususu da, samimiyet açısından değerlendirileceğine göre o konuda tarafların düşünce ve davranışlarının nazara alınmasıyla tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu kiralananın tahliyesi veya davanın reddine karar verilmesiyle yetinilmesi icap eder. Bundan zuhul olunarak, tarafların sulhu bulunmadığı halde, resen kira ilişkisi kurulması suretiyle ve bu şartla tahliye kararı verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan esaslara göre ihtiyaç iddiasının değerlendirilmesini teminen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 30.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|