 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1992/1609
K: 1992/2012
T: 12.02.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalının son kira sözleşmesi ile kiralananın 15.8.1990 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, taahhüdünün yerine getirilmemesi üzerinde icraya müracaat ettiğini, icrada imza inkarında bulunduğunu, bu nedenle mahkemeye dava açmak durumunda kaldığını ileri sürülerek taahhüt nedeniyle kiralanın tahliyesini istemiştir.
Davalı, önce imza inkarında bulunmuş bilahare imzasını kabul ederek imzalı boş kira sözleşmesinin sonradan doldurulduğunu, geçersiz bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme sözleşmeler üzerinde bilirkişi tetkikatı yaptırarak davayı reddetmiştir.
Davalı, kiralanana 1.5.1985 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile girmiştir. Taahhüt 1.3.1990 tarihli sözleşme ile verilmiştir. Bilirkişi her iki sözleşmedeki imzaların tükenmez kalemle atıldığını, aynı kalemle atılıp atılmadığının tesbitinin hükmün bulunmadığını raporunda belirtmiştir. Davalı, son sözleşmeyi boş olarak davacıya verdiğini, davalının sözleşmeyi sonradan doldurduğunu, taahhüdün geçersiz olduğunu savunmuş isade imzalı boş kağıdı karşısındakine veren kimse onun kendisini yararlandırıcı mahiyette işlem yapabileceğini bilir. Kendisinden beklenen dikkat ve ihtimamı sarfetmeyen kişiye de kanunu kimseye etmez. Güvene dayanan muamelelerde boş kağıda imza atan ve karşı tarafa veren kişi karşı tarafın hilazine maruz kaldığını iddia da edemez. Bu durumda 1.3.1990 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin özel şartları kısmındaki tahhüt geçerli olduğundan kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.2.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|