 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1992/11201
K: 1992/11895
T: 26.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B.K. 260 maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi bu sonuçsuz kalırsa şartları haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması, istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen otuz günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemelei olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödemede geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda: Davacılar vekili dava dilekçesinde, kiralananın tümü müvekkillerinden İ.A. adına kayıtlı iken 1/6 payını 8.11.1991 tarihinde davacı A.Ö.'a sattığını bu satışı, her iki davacının davalıya 13.11.1991 tarihinde tebliğ edilen ihbarla bildirdiklerini aylık 227.500 lira olan kira parasının 800.000 liraya çıkarılmasını ve her paydaşın hissesinin kendisine ödenmesini istediklerini davalının aylık kira parasını 365.000 lira olarak kabul ettiğini, 1991 Aralık ve 1992 Ocak ayları kirasını davacıarın payları oranında ödenmesi için temerrüt ihtarı gönderildiğini, bunun neticesiz kaldığını ileri sürerek kiralananın tahliyesini istemiştir.
Mahkeme pay satışının muvazaalı olduğunu davacıların iyi niyetli bulunmadığını, kira paralarını zamanında ödendiğini kabulle reddine karar vermiştir.
Tahliye davaları gayrımenkulün aynı ile ilgili bulunmadığından pay satışının muvazaalı olduğu hususu bu dava içerisinde dinlenemez. Olayda halli gereken husus temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda toplanmaktadır. Kiralananın davacılar adına paylı olarak kayıtlı bulunduğu temerrüt ihtarına konu aylık kirasının 365.000'er liradan toplam 630.000 liranın payları oranında ödenmesini istemişlerdir. İhtar B.K.260. maddesindeki şartları taşımaktadır. Davalı 30 günlük yasal süre geçtikten sonra istenen aylar kirasını, davacılardan İ.A. adına almış olduğu tevdi mahalli kararı gereğince 17.2.1992 tarihinde bankaya ödemiştir. Bu durumda olayda temerrüt olgusu gerçekleştiğinden kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken kira paralarının zamanında ödendiğinden ve davacıların iyi niyetli olmadıklarından bahisle davanın reddi usul ve yasaya uygun bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.10.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|