 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/8277
K: 1991/8694
T: 19.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesi'nden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiş; hükmü, davalı temyiz etmiştir.
6570 sayılı Yasanın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasının, anılan yasa maddeleriyle, İcra ve İflas Kanununun 272. maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca kira akdinin hitamını takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye iradesi kiracıya bildirilmişse, bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkı saklı tutulmuş sayılır. Bu gibi durumlarda aktin başlangıcı olan ayın kirasının ihttirazi kayıtla alınıp alınmaması önemli değildir. Bu cihet, kamu düzenine ilişkin olduğu için davalı tarafça ileri sürülme şartı aranmaksızın mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığını tesbiti için öncelikle aktin başlama süresinin, böylece sona eriş tarihinin bilinmesi icabeder. Davacının bu tarihleri bildirmesi gerekir. Davalı karşı çıkarsa bu cihetin bir hadise olarak çözümlenmesi, bu konuda tanık dahil taraf delillerinin toplanması gerekir.
Sözleşmede, tahliye isteği halinde belirli bir süre önce kiracıya bu isteğin ihbar edilmesi şart koşulmuşsa ona uyulmak gerekir. Bu ihbarın yazılı yapılması öngörülmemişse sözlü yapılması da mümkündür. Ancak, davacının bunu ispat etmesi icabeder.
Davacılar, davalının kiralanana 7 yıl kadar önce Şubat ayı içerisinde girdiğinden bahisle 19.2.1991 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile taşınmazın tahliyesini istemişlerdir. Mahkeme, akdin başlangıç tarihi ve süresi hususunda hiç bir araştırma yapmadan işin esasını inceleyerek tahliye kararı vermiştirler. Bu doğru değildi.
Öncelikle, yukarıda belirtildiği şekilde araştırma yapılıp akdin başlangıcını ve süresini saptayarak, dava süresinde ise işin esasını incelemek gerekirken bundan zuhul ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.6.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.