 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/59
K: 1991/482
T: 21.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye-alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 120.000 lira kira alacağının tahsili isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B.K. 260. maddesi uyarınca temerrüt sebebine dayalı tahliye davasını kiralayanın açması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin önceden kiracıya ihbar göndererek malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödenmesini istemesi, bu sonuçsuz kalırsa şartları haiz temerrüt ihtarı tebliğ ettirmesi, ondan sonra dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu hususun mahkemece kendiliğinden gözetilmesi icabeder. Kiracıya tebliğ edilen ihtarın yasal şartları taşıması istenen kira parasının muaccel olması ve bu kira bedelinin en az verilen 30 günlük süre içinde ödenmemiş olması gerekir. Kira parası götürülüp kiralayanın ayağında ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ona götürülerek elden verilmesi veya masrafı kiracıya ait olmak şartıyla konutta ödemeli olarak gönderilmesi gerekir. Buna uygun olmayan ödemeler yasal değildir. Ancak buna aykırı bir ödeme teamülü taraflar arasında yerleşmişse ona uygun ödeme de geçerli sayılır. Kiracı veya kiralayanın temerrüdü bu esaslara göre çözümlenir.
Olayımızda: Davacı dava konusu taşınmazı eski malikinden ve kiralayanından 6.10.1989 tarihinde iktisap ettiğini 7.11.1989 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarname ile açıklayarak bundan böyle kira paralarının kendisine ödenmesini bildirmiş ve kira paralarının kendisine ödenmemesi üzerine de 16.2.1990 keşide, 26.2.1990 tebliğ tarihli B.K. 260 maddesinde öngörülen içerikte temerrüt ihtarnamesi göndererek 1989 Kasım Aralık, 1990 Ocak- Şubat kiralarını istemiştir.
Buna rağmen ihtarla verilen 30 günlük süre içinde ödeme gerçekleşmemiş, daha uygun ifade ile davalı bu süre içinde istenen kira paralarının ödendiğine dair hiçbir belge ibraz etmemiştir.
Davacının anlatımı ile ortaya konan maddi olgu bir kira yılı içinde iki haklı ihtar şeklinde nitelendirmeye elverişli olmamakla beraber, olsa bile davacının anlattığı maddi olgunun hukuken nitelendirmesi hakime ait bulunduğundan ve olayda yasal içerikli ihtarnameye rağmen ödeme bulunmadığına göre B.K. 260. maddesi anlamında temerrüt olgsu gereken yanlış nitelendirme ile davanın reddedilmesi hükmün bozulmasını gerektirmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.