 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/5599
K: 1991/6040
T: 02.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli Mahkemesi'nden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili isteminden ibarettir. Mahkeme temerrüt nedeniyle tahliyeye ve 660.000 liranın tahsiline karar vermiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre davalının kira alacağına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Davacı 13.4.1990 tarihinde açtığı işbu dava ile davalıya 6.9.1990 keşide ve 10.9.1990 tebliğ ve 9.10.1990 keşide ve 17.10.1990 tebliğ tarihli aylık kira paralarının ödenmesi için ihtar gönderdiği halde ödenmediğinden taşınmazın tahliyesi ile aylık 60.000 liradan 11 aylık kira parasının tahsilini istemiştir.
Davalı ise taşınmazı daha önceki kiracıdan ekim 1987 de devraldığını davacı ile ayrıca kira sözleşmesi yapılmadığını, ilk sene aylık kira parasının 60.000 lira olup, daha sonraki sene 80.000 liraya çıkartmak istediğini fakat davacının 120.000 lira istediğini bu sebeple kira parasınınarttırılması konusunda bir anlaşma olmadığını ve kira paralarını davacının gelip kendisinden aldığını ihtar konusu kiraları gelip istemediği için ödemediğini beyan ederek tahliye davasına karşı çıkmıştır.
Davacının tahliye isteğinde açıklık olmamakla beraber birbirinden tamamen farklı iki ayrı düzenleme ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır.
Bunlardan birincisi B.K.nun 260. maddesinde düzenlenmiş ve yine aynı kanunun 101-108. maddelerindeki genel temerrüt hükümlerinden farklı özel temerrüt hükümleridir. B.K.nun 260. maddesine göre kiracının temerrüdür.Kira müddeti hitamından evvel muacceliyet (istenebilirlik) kazanmış kira paralarını tediye etmemiş bulunan kiracıya kiralayan 6 ay veya daha fazla müddetli kiralarda 30 günlük bir süre tayin ederek birikmiş olan kira parasının bu müddet zarfında ödenmemesi, ödenmediği takdirde sürenin bitiminde akti feshedeceğini veya tahliye edeceğini ihtar eder. Verilen süre içerisinde ödenmediği takdirde de aktin feshi ve tahliye davası açabilir.
Olayımızda: Kiralayanın bu maddede öngörüldüğü biçimde enaz 30 günlük ödeme süresi tanınarak davalıya gönderdiği bir temerrüt ihtarı yoktur.
Konu ile ilgili ikinci düzenleme 6570 sayılı Taşınmazlar hakkındaki Kanunun 7/e maddesinde yer almıştır. Buradaki hükme görede bir kira yılı içerisinde ayrı ayrı zamanlarda muaccel hale gelmiş kira parasının ödenmemesi nedeniyle ikiden fazla yazılı ihtara sebebiyet veren kiracı aleyhine kiralayanın kira müddetinin hitamını takip eden en geç 1 ay içerisinde dava açıp tahliye isteyebilir. Bu hüküm gereğince tahliye istenebilmesi için öncelikle kira ilişkisinin süresinin ya akten veyahutta kanunen belirli olması şarttır. Çünkü maddede davanın kira müddetinin sonunda açılacağı hükme bağlandığı gibi haklı ihtarlarında bir kira yılı içinde gerçekleşmesi gerekir.
Belirsiz süreli kira ilişkilerinde bu maddeye dayanarak tahliye davası açılması mümkün değildir.
Olayımızda, davalı kendisi ile yapılmış yazılı bir kira aktinin bulunmadığını kendisinin eski kiracıdan ekim 1987 de devraldığını savunmuş davacıda davalı ile sonradan kurulmuş olan kira ilişkisinin başlangıç ve belirli süreli olduğunu iddia ve isbat etmemiştir. Esasen davacı davasında yukarıda değinildiği üzere bir birinden tamamen faklı iki ayrı hukuki husumetten hangisine dayandığını belirtmemiştir. Her iki halde de dava koşulları ve temerrüt veya bir kira yılı içnde iki haklı ihtar olgusu gerçekleşmediği halde taşınmazın tahliyesine karar verilmesi hatalı görüldüğünden tahliye davası reddedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ikinci maddede yazılı sebepden tahliye kararına ilişkin olarak BOZULMASINA, ödenmediği davalı tarafından kabul edilen kira alacağına ilişkin kısmının ONANMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 2.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.