 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/4901
K: 1991/5678
T: 30.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı şuf'a davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava şuf'alı payın iptali ve davacı adına tescili istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava konusu şuf'alı payın bulunduğu taşınmazlarda kardeşi Mehmet'in 1/5 payını 11.3.1985 tarihinde davalıya satışı sebebiyle 10.4.1985 tarihinde süresinde açtığı bu dava ile şuf'a hakkını kullanarak şuf'alı payın davalı adına olan kaydının iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.
Davalı ise davacının kendi hisselerini de dilediği bedelle dilediği kimselere satmak için satıcıya vekaletname verdiğini ve bu vekalette istinaden satıcının davacının şuf'a hakkını kullanmayacağına dair bir belgenin 8.3.1985 tarihli olarak düzenlendiğini, bundan başka davacının kocası Seyit ile dava konusu parseller üzerinde tesis ve inşaat yapılmak üzere anlaşma yaptığını ve sonradan kocası Seyit'i dinlettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı davalı tarafın dayandığı 7.12.1984 tarihli ve elyazısı 1080 rakamı bulunan vekaletnameyi vermediğini, başka parsel hakkında vekalet verdiğini, dava konusu parselleri kapsayan vekaletnamenin sahteliği Savcılıkça 85/1800 hazırlık sayılı tahkikat başlatıldığını bildirmiştir.
Davacı davalı tarafın dayandığı 7.12.1984 tarihli ve elyazısı 1080 rakamı bulunan vekaletnameyi vermediğini, başka parsel hakkında vekalet verdiğini, dava konusu parselleri kapsayan vekaletnamenin sahteliği hakkında Savcılıkça 85/1800 hazırlık sayılı tahkikat başlatıldığını bildirmiştir.
7.12.1984 tarihli dava konusu parseller hakkındaki vekaletnamenin sahte olup olmadığı uyuşmazlığın çözümünde önem taşımaktadır. Bu vekaletnameye istinaden şuf'a hakkının kullanılmayacağı vekil tarafından alıcıya yazılı olarak beyan edilmiştir. Bu doğrudan doğruya şuf'adan özel feragatı kapsamasa dahi özel feragat şekle tabi olmadığından 16.5.1951 gün 6/19 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı sadece isbatı için belge gerektiğinden bu belge ve 2.4.1985 tarihli sözleşme ve bu şahsa verilen vekaletnamenin yazılı beyyine başlangıcı niteliğini taşıyıp taşımayacağının incelenmesi gerekir. Bu nedenlerle ceza soruşturması sonucunun beklenmesi ve yukarıda açıklanan şekilde inceleme yapılması için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 30.4.1991 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.