 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/3530
K: 1991/4093
T: 21.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahiye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi sisteminden ibarettir. Mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz
olunmuştur.
Davacı vekili dava konusu taşınmazın apartman nitelikli olmasına rağmen otel olarak kullanılmak üzere 30.4.1987 tarihinde davalıya kiralandığını, özel şartların 3 ve 4. maddelerinde yazılı tadilat için verilen yetkiyi aşarak davalının taşınmazda esaslı tadilatlar yapıp anataşınmaza zarar verdiğini, davalıya tebliğ edilen ihtarlara rağmen akte aykırılığın giderilmediğini ileri sürerek tahliye talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili sözleşme gereği yapılan tadilatlara davacının olumsuz bir tepki göstermediğini, yapılan tadilatların sözleşme gereği ve ana taşınmazın korunmasına matuf olduğunu, davacının iyiniyet kurallarına aykırı davrandığı savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasında yapıman 1.11.1987 başlangıç tarihli 6 yıl süreli kira sözleşmesinde taşınmazın pansiyon veya bir yıldızlı otel olarak kiraya verildiği yazılıdır. Özel şartların 3. maddesinde kiraya verilen taşınmazın tahsis edilecek işyerine dönüştürülebilmesi için değişik kapasitede tadilatlar yapılacağı ve taşınmazdan çıkacak malzemelerin mal sahibine teslim edileceği ve kiracının binanın betonarme kontrüksiyonuna zarar vermeyecek şekilde tadilat yapılabileceği ve bu hususta proje hazırlatılacağı hususu kabul edilmiştir.
Taşınmazın mimari özelliği ve 5 katlı apartman olarak inşa edilip bilahare otel ve pansiyona dönüştürülecek şekilde kiraya verilmiş olması nedeniyle yapılacak işin niteliğini ve mahiyeti kapsamlı bir tadilatı gerektirmektedir. Nitekim bu husus yapılan kira sözleşmesinde de açıklığa kavuşturularak kabul edilmiştir. Ancak yapılan tadilatın ve tamiratın anataşınmaza ne şekilde zarar erdiği iddia ve isbat edilmemiştir. Sökülen ahşap kapı, pencere vs. gibi kısımların davacıya teslim edilmemesi veya geç teslim edilmesi müstakilen tahliye nedeni olmayıp tazminatı gerektirir. Davacı 15.12.1988 ve 22.3.1989 tarihinde ayrı ayrı davalıya aynı mahiyette ihtarname tebliğ ettirmiş, hemen dava ikame etmeyerek 11.5.1990 tarihinde işbu davayı ikame etmiştir. Bu hal görülen ve bilinen hususların benimsendiği anlamını taşır. Sözleşmenin içeriği ve tüm kapsamı dikkate alınmak suretiyle akte aykırılık olgusunun gerçekleşmediği nazara alınarak davanın reddi gerekirken aksi görüş ve düşünce ile tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 21.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.