 |
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1991/3304
K: 1991/4033
T: 21.03.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava temerrüt nedeni ile tahliye istemidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kira tesbit davası sonunda aylık kira 1.4.1989 tarihinden itibaren 120 bin TL. den brüt 180.000 TL.ye çıkarıldığını ve tesbit kararının 22.9.1988 tarihinde kesinleştiğini bu sebeple 23.10.1989 tarihli, 28.10.1989 tebliğ tarihli ihtarlı ödeme emri gönderdiğini, buna rağmen davacının brüt kirayı 30 günlük sürede ödemediği gibi net 144.000 TL ile 120.000 TL arasındaki farkı da aynı süre içinde ödemediğini iddia ederek taşınmazın temerrüt nedeni ile tahliyesini istemiştir.
Davalı icra takibinde ödeyeceğini bildirmiş, borca itiraz etmemiştir. Ancak ödemeyi 6.12.1989 da 30 günlük süreden çok sonra yapmıştır. Mahkeme de hukuki olgu ve işlemleri aynen bu şekilde kabul etmiş, ancak ihtarlı ödeme emrinde hangi aylar kirasının ödeneceği belirtilmediğinden ihtarlı ödeme emrinin hukuki sonuç doğurmayacağını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.
Kira borcu sözleşme ile veya hükümle miktar ve muacceliyet şartlarının ve ifa yeri belli olduktan sonra da borçluya, genel anlamda temerrüde düşürmek için Borçlar Kanunu'nun 101. maddesine göre ayrıca ihtara gerek görülmemektedir. Aynı maddenin 2. fıkrası kapsamı içinde düşünülmektedir. Davacı 22.9.1989 tarihinde kesinleşmiş olan ve 1.4.1989 tarihinden itibaren aylık kira parasının 120.000 TL den brüt 180.000 TL ye çıkaran karara dayanarak kira farkını istemiştir. Bu tesbit kararı davalı tarafından bilinmektedir. Borçların ifa edileceği gün de sözleşmede yazılıdır. Tesbit kararı ile belirlenen kira parası da 1979 tarihli Tevhidi İçtihat Kararı'na göre kesinleşmekle muacceliyet kazanır ve birikmiş kiraların da derhal ödenmesi gerekir. Bu nedenlerle temerrüt ihtarnamesinde alacağın aybeay belirtilmesine gerek yoktur. Davalının ihtarlı ödeme emrinin 28.10.1989 tarihinde tebliğ edildikten sonra 30 günden sonra 6.12.1989 da ödediği bellidir. Olayda temerrüt olgusu gerçekleştiğinden tahliyeye karar verilmek gerekirken yazılı düşünce ile davanın reddi isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 21.3.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.